Don’t Look Up Konusu ve Karakterleri: Muhteşem mi? Abartılıyor mu?

5 Aralık 2021’de ilk gösterimini yapan ve 2021 yılına sağlam bir kapanış sağlayan film Don’t Look Up, her kesimden izleyicide farklı bir etki bıraktı diyebiliriz. Kimileri filmi gerçekliğe yakınlığı ile son derece sinir bozucu bulurken, kimileri de karakterlerin absürt davranışlarını komik buluyor. Günümüz iklim değişikliğine ve otoritelerin neden önlem almadığının da acıklı bir anlatımı diyebiliriz.

Sinemadan hangi duygularla ayrılırsanız ayrılın, yanınızda pek çok dersi de götüreceğiniz aşikâr. ‘’Ah be insanlık? Niye böylesin sahi? ‘’ dedirten filmler kategorisine ilk 10 dakikada girdiğini de rahatlıkla söyleyebiliriz. Şimdi gelin, Don’t Look Up filminin konusuna ve karakterlerine bir bakalım.

 

Gerçek Tektir, Peki Ya İnsanların Ona Bakışı?

Güneş balçıkla sıvanmaz, peki kuyruklu yıldızlar sıvanabilir mi? Don’t Look Up filminde, politikacılar başta olmak üzere herkes bir anda dünyaya doğru gelmekte olan dev bir kuyruklu yıldız haberiyle sarsılır. Ama sarsılma dereceleri ve bunu ifade etme şekilleri oldukça farklıdır. Filmi hem komik hem de acıklı yapan da bu. ABD Başkanı, bu kuyruklu yıldızın bir sonraki seçimi nasıl etkileyeceğine odaklanırken, bilim insanları durumun ciddiyetini anlatmaya çalışırlar. Bu süreçte de akıllarını kaybetme noktasına gelirler. Bu kadar basit ve korkutucu bir habere verilebilecek en akıllıca ve normal tepki onu nasıl yok edeceğimize odaklanmak olacakken, durum bir şekilde başkanlık mitinglerine, bilim insanlarıyla dalga geçen internet trollerine geliyor. Pek yabancı gelmedi değil mi? Bugün neredeyse her gün karşımıza çıkan meme’ler, saniyelik troll videoları da bu kültürün bir parçası.

 

Beyaz Sarayda Çereze Para Vermek

Filmdeki komedi unsurlarından biri de, kuyruklu yıldızı keşfeden doktora öğrencisi Kate Dibiasky’nin Beyaz Saray’da yaşadıkları. İşin ciddiyetini yetkililere anlatmak için Dr. Randall Mindy ile Beyaz Saray’a giden Dibiasky, Oval Ofisin dışında ABD başkanını beklemektedir. İçlerinde NASA’dan bir yetkilinin ve Amerikan Ordusu generalinin de bulunduğu grup gergin bir şekilde ne yapılacağından nasıl yapılacağından konuşurken, biraz çerez yemek isteyen Dibiasky’den general çerez için para ister. Neye uğradığını şaşıran Kate daha sonra Beyaz Saray’da tabii ki yiyecek ve içeceğin bedava olduğunu öğrenir. Anlayamadığı şey, koca generalin neden ondan küçücük çerezin parasını almak için yalan söylediğidir. Güç gösterisi mi? Gıcıklığına mı? Kim bilir!

 

Don’t Look Up Konusu

Gök Biliminde doktora öğrencisi olan Kate Dibiasky bir gün çalışmalarında tuhaf bir şey fark eder. Danışman profesörü Dr. Randall Mindy’nin de hesaplamalarıyla; dünyaya yaklaşan ve tüm gezegeni yok edecek büyüklükte olan bir kuyruklu yıldızın altı ay içinde Dünyaya çarpacağını keşfederler. Bu korkunç bilgiyle başta ne yapacaklarını bilemeyen ikili, NASA ve diğer tüm önemli kurumlara seslerini duyurmaya çalışırlar. Filmde tam bu noktada, ABD başkanından sokaktaki vatandaşa kadar insanların bu duruma verdikleri tepkilere odaklanır.

 

Başta hükümete ve yapacaklarına güvenen iki bilim insanımız, daha sonra yüksek mevkideki pek çok kişinin böylesine ciddi bir meselede bile kendi çıkarını düşündüğünü fark eder ve kendi çabalarıyla halkı bilgilendirmeye çalışırlar. Sabah programlarından haber kanallarına uzanan yolculuklarında, zamanla ikilinin arası da bozulur. Zira popüler kültür Dr.Randall Mindy’yi kendi zevki için bir obje haline getirirken, genç Kate’le dalga geçmeye başlar.

İzleyenlerin fark ettiği gibi kuyruklu yıldız filmde bir metafor olarak kullanıyor. İster gezegenimizi günden güne etkileyen küresel ısınma için ister şu anda dünyayı, ülkeleri ya da ailenizi ilgilendiren bir sorunu temsil eden bir metafor olarak kabul edin, verilen tepkiler günümüzün aynası niteliğinde. Sorunun farkındayız, çözümü de neyse ki elimizde. Tıpkı filmde olduğu gibi geçmişe kıyasla daha bilgiliyiz ve elimizde daha fazla imkân var.  Ama tuhaf bir şekilde kişisel çıkarlarımızı kenara koyup sonuca ulaşamıyoruz. Sebebi bencillik mi? Açgözlülük mü? Her şeyi elde edebileceğimize dair inancımız mı? Belki de hepsi!

 

Don’t Look Up Oyuncuları

Film, yalnız konusuyla ve hicivleriyle değil, oyuncu kadrosuyla da dikkat çekiyor. İşte kadrodakiler!

• Dr. Randall Mindy: Leonardo Dicaprio
• Doktora Öğrencisi Kate Dibiasky: Jennifer Lawrence
• ABD Başkanı Orlean: Meryl Streep
• Brie Evantee: Cate Blanchett
• Dr. Teddy Oglethorpe:  Rob Morgan
• Jason Orlean: Jonah Hill
• Peter Isherwell:  Mark Rylance
• Yule: Timothee Chalamet
• Jack Bremmer: Tyler Perry
• Benedict Drask: Ron Perlman
• Riley Bina: Ariana Grande
• DJ Chello: Kid Cudi
• June Mindy: Melanie Lynskey
• General Themes: Paul Guilfoyle
• Adul Grelio: Tomer Sisley

 

Don’t Look Up Karakter Analizleri

• DR. RANDALL MINDY:

Evli ve iki çocuk babası olan Dr. Randall Mindy, oldukça gergin ve heyecanlı bir karakterdir. İnsanlarla konuşurken cümlelerini bir türlü toparlayamaz ve her bunaldığında sakinleştirici haplara koşar. Danışmanlık yaptığı öğrencisi Kate’in keşfettiği kuyruklu yıldız, onun için bir nevi her zaman istediği ama bir türlü alamadığı toplum onayı ve ilgisidir. Güç ve popülerliğin etkisinde kalır.

• KATE DIBIASKY:

Genç bilim insanı Kate’in hayatı keşfettiği kuyruklu yıldızla değişir. Kendini birden bire politikacıların, sabah programı sunucularının sahte kahkahaları içinde bulan Kate, tüm bu gürültü içinde halkı altı ay içinde dünyaya çarpacak kuyruklu yıldız hakkında uyarmaya çalışır.

• ABD BAŞKANI JANIE ORLEAN:

Başlangıçta işleri kontrol altına alacakmış hissi veren ABD Başkanı, kendisi için daha karlı bir seçenek sunulduğunda hiç tereddüt etmeden tüm dünyanın hayatıyla rahatlıkla kumar oynayabilir. Ülkedeki en yetkili kişi gibi görünse de aslında Orlean de ‘’yatırımcıları’’ nın elinde yalnızca bir maşadır. Sonuyla biraz olsun yüreklere su serpen Orlean karakterinin ne yazık ki gerçek hayatta da pek çok aslı mevcut.

• JASON ORLEAN:

Kadraja girdiği ilk andan itibaren nasıl bir karakter olduğunu belli eden Jason Orlean, ABD başkanının oğlu ve özel kalemidir. Elindeki telefondan bir an bile ayrılamayan Jason, belki de devlet işlerinde olması gereken en son insanlardan biriyken, tüm dünyayı ilgilendiren konularda söz hakkına sahiptir. Başrolümüz Dibiasky’ye tanıştıkları andan itibaren kabalığı ve vurdumduymazlığıyla şok geçirten Jason, film sonundaki sahneyle acı bir şekilde gülümsetiyor bizi.

• RILEY BINA:

Ariana Grande’nin canlandırdığı fenomen Riley Bina; yanında kendisinin kopyası bir grupla, ellerinde telefon, kelimenin tam anlamıyla internette yaşayan ve ününü de sosyal medyaya borçlu bir karakterdir. Günümüz fenomenlerine ve internet ünlülerine benzerliğiyle dikkat çeken Riley ve çevresinin, dünyanın sonunda bile önemsedikleri ve konuşmak istedikleri tek şeyin, yine kendileri olmaları da oldukça vurucu bir gerçektir.

• DR. TEDDY OGLETHORPE:

NASA’nın Gezegen Savunma Koordinasyon Ofisi başkanı olan Teddy, kuyruklu yıldızı keşfeden ikiliye en çok yardım eden kişidir. ABD Başkanıyla bile görüşme ayarlayan bilim insanı Dr, Oglethorpe, kimsenin ne kendilerini ne de yaklaşan felaketi umursamadığını anlayınca, bilim camiasını haberdar ederek bir tepki oluşturmaya çalışır. Filmdeki tüm çılgın karakterlerin arasında ışıldayan mantıklı ve sağduyulu bir bilim insanı ve vatandaştır.

Don’t Look Up Künyesi

Yönetmen koltuğunda Adam McKay’in oturduğu filmin senaryosunu yine Mckay yazarken hikâye David Sirota imzasını taşıyor.

2 saat 18 dakikalık bir günümüz dünyası özeti sunan Netflix filminin IMDb puanı ise 7.3.

 

Yukarı Bakmalı mı Bakmamalı mı?

Dönüp dolaşıp vardığımız nokta; gerçekler karşısında hangi tarafta yer alacağımız. Elimizden geleni yapıp kendimiz ve sevdiklerimiz için bir şans mı yaratacağız yoksa kendimizi kandırmaya devam mı edeceğiz?

Film boyunca bu iki taraftaki insanların arasındaki güç kazanma savaşını da gözlemliyoruz. Ve bir taraf bilimsel gerçekleri elinden geldiğince açıklamaya çalışırken diğer taraf sosyal medyayı da kullanarak nasıl bu bilgileri karalıyor şahit oluyoruz.

 

Filmin belki de açık ara en etkileyici sahnelerinden biri de, detaylara girmeden bahsetmek istediğimiz yemek masası sahnesi. Leonardo Dicaprio’nun karakteri Dr. Mindy sonunda gerçeği tüm açıklığıyla gördüğünde şöyle sesleniyor bize ‘’ Gerçekten de aslında her şeye sahiptik değil mi? ‘’

Bu içerik de ilginizi çekebilir: Sonuna Kadar İzleyebilmek Neredeyse İmkansız! Dogtooth Filmi Bize Neyi Anlatıyor?