Sonuna Kadar İzleyebilmek Neredeyse İmkansız! Dogtooth Filmi Bize Neyi Anlatıyor?
Yazıda Neler Var?
2009 yapımlı Dogtooth (Köpek Dişi) filmi, ilginç ve herkesin tarzı olmayan filmleriyle ünlü yönetmen Yorgos Lanthimos imzası taşıyor. Film 2009 Cannes Film Festivalinde Belirli Bir Bakış ödülünü kazanmasının yanında oyuncularına da pek çok ödüller getirdi. Yunanistan sinemasının örnek filmlerinden olan Dogtooth, 97 dakika gibi kısa bir sürede değindiği sosyal ve psikolojik konularla izleyicileri hem rahatsız etmeye hem de eğitmeye gelmiş gibi.
Dogtooth Filmi Konusu
Doğdukları andan itibaren evlerinin de içinde bulunduğu bahçe sınırlarından dışarı adım atmalarına izin verilmemiş üç yetişkin kardeşin hikâyesi Dogtooth. Otoriterliğin sınırlarını aşmış babaları ve onun izinde ilerleyen, aynı şiddet eğilimlerini içinde barındıran anneleri ile her yeni gün belirli bir rutin içinde geçmektedir. Ama bu rutinin tüm kurallarına babaları karar vermektedir. Öyle ki, kelimelerin anlamları bile gerçek dünyadakinden farklıdır. Merak duygularını köreltmek için kardeşlere minimum bilgi vermelerinin yanında, bu bilgilerin anlamlarını da değiştirir anne ve baba. Örneğin ’’telefon’’ uzaktaki insanlarla iletişim kurmak için kullandığımız bir alet değil ‘’tuzluk’’ demektir. Kardeşlerin dışarı dünyayla en büyük bağlantıları, babalarının onlara getirdiği eşyalar ve duvarın öteki tarafında yaşayan hayali erkek kardeşleridir. Bir gün babalarının, evdeki erkek kardeşleriyle birlikte olması için getirdiği Christina ile her şey değişir. Ailenin en büyük kızı, Christina’yla çok ilgilidir ve ondan dış dünyayla ilgili yeni şeyler öğrenir.
Dogtooth Filmi İncelemesi
Köpek Dişi filminin 97 dakikasından onlarca farklı fikir çıkarmak mümkün. O halde vakit kaybetmeden başlayalım biz de!
Bu dram ve gerilim filminde dikkat çeken ilk nokta belki de dilin gücüne yapılan vurgu. Dışarıdaki dünyayı çağrıştıracak her kelimenin ya sansürlediği ya da kardeşlerin merak duygusuna ket vuracak şekilde değiştirildiği evde, kardeşler içten içe yeni bilgi arayışına girerler ve duydukları her yeni kelimenin anlamını sorgularlar. Anne ve baba, çocukların duymalarını istemedikleri kelime ve cümleler için de rahatsız edici bir yöntem kullanmaktadır. Böyle anlarda, yalnız olsalar bile, konuşurken yalnızca dudaklarını oynatırlar. Aniden karşılaştıkları bir sorudan da kaçınmazlar. Böyle durumlarda ‘’zombi’’ olur size’’ küçük sarı çiçekler’’ .
Eski Bir Kasetten Çıkan Tuhaf Kelimeler ve Yanlış Bilginin Zehri
Önceden kaydedilmiş yalan bilgi dolu kasetlerden yeni kelimeler öğrenen kardeşlerin zihni bu bilgilerin yardımıyla şekillenir. Filmde bu nedenle kardeşlerin de kendilerini ifade etseler bile tuhaf davrandıkları ve düşünce şekillerin kısıtlı olduğu görülüyor. ‘’Kalem’’ kelimesini düşündüğümüzde, hepimizin aklına yazı yazdığımız, resim çizdiğimiz kalemler gelir. Peki, ya birine kalem verir misin diye sorduğunuzda size ‘’çamaşır suyu’’ uzatırsa? Kelimelerin ortak karşılıkları olması, bizi belki de bir toplum olarak bir arada tutan en güçlü bağ. Ve bu ne yazık ki evden hiç çıkmamış üç kardeşte yok.
Bahçeye Düşen Uçaklar
Evlerini ücra bir yere inşa eden baba belki davetsiz misafirleri engellemiş olabilir. Peki ya gökyüzünde, o ülkeden bu ülkeye seyahat eden insanları taşıyan uçaklar ne olacak? Ne yazık ki anne ve baba bu durum için de bir çözüm bulmuş, hem de oldukça acıklı ve gülünç bir çözüm. Uçaklar gökyüzünden geçerken baba kardeşleri oyalar, bu sırada anne bahçeye oyuncak bir uçak atar. Kardeşler de birbirleriyle yarışarak bu uçağa sahip olmaya çalışırlar. Bu elbette inanılmaz gibi geliyor insana. Tabii biz bunu uçakların oyuncak olamayacak kadar büyük olduğunu ve düştüklerinde tek parça halinde avucumuza sığamayacaklarını bildiğimiz için söylüyoruz. Ya bunu bilmeseydik?
Dünyanın En Tehlikeli Hayvanı Nedir?
Köpek Dişi filmi; izleyicilere filmde, bilginin aslında ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Çünkü insan bilmediğinden korkar ve bilmemeye devam ettiği her an, düşünceleri ne yazık ki objektif kalmaz. Tam tersine, korkuyla daha kolay beslenebilen bir kaynağa dönüşür. Eğer bir eşya ya da canlı hakkında bilgiye sahip değilseniz, üstüne üstlük olumsuz bir algıyla yetiştirildiyseniz; tıpkı filmde olduğu gibi, minnoş ve zararsız bir kediden aklınızı kaçıracak kadar korkabilir ve ona saldırabilirsiniz. Bilgisizlik ve bunun sonucunda dönüştüğünüz çabuk yönlendirilebilen bir insan olmanız, evde sarılıp uyuyabildiğiniz kediye karşı köpek gibi havlayarak (evet, kelimenin tam anlamıyla havlayarak) savunma dersleri almanıza neden olur. Bu da bize başlıktaki sorunun cevabını veriyor aslında. Sahi, dünyanın en tehlikeli hayvanı, insanlar değil de kim?
Dogtooth Oyuncuları
İşte karakterlerin iç dünyalarını ve gerçekliğini, izleyicilere rahatsız edecek derecede aktararak, bizi de o gerçekliğe sürükleyen oyuncular!
- Baba: Christos Stergioglou
- Anne: Michele Valley
- Erkek Çocuk: Christos Passalis
- Büyük Kız Çocuk: Angeliki Papoulia
- Küçük Kız Çocuk: Mary Tsoni
- Christina: Anna Kalaitzidou
Dogtooth Karakter Analizleri
- Baba:
Dışarıdan işe gidip gelen normal bir adam gibi görünen ‘’baba’’, aslında çevresindeki herkese yalan söyleyen ve çocuklarını dünyadan koparan biridir. İşyerindekilere, eşinin engelli olduğunu, bu nedenle de kimseyle görüşmek istemediğini söyleyen karakter, şiddete eğilimlidir. Çocukların evden çıkmaması ve dışarıdaki dünyadan korkmaları için elinden geleni yapar ama kendi kurduğu korku krallığının bile, eninde sonuna bir çıkışı olduğunu fark etmez.
- Anne:
Çocuklarının aksine, evde hapsi kendi isteğiyle seçen ‘’anne’’, baba kadar tahmin edilemez ve şiddet doludur. Gerekli gördüğünde kızına sert bir tokat atmaktan çekinmeyeceği gibi, başka çıkar yol bulamadığında çocuklarını korkunç durumlarla da baş başa bırakır. Hem kocasından korkar hem de bu çarpık hikâyede onun en büyük destekçisi ve yardımcısıdır.
- Erkek Çocuk:
Ailedeki tek erkek çocuk olan karakter, oldukça sakin ve itaatkâr görünen ama aslında içten içe engelleyemediği enerjiyle ne yapacağını bilemeyen biridir. Duvarın ardında yaşayan hayali erkek kardeşini hem kıskanır hem de ondan daha iyi olduğunu düşünür. Büyük ablasının aksine, dışarıdan bilgi edinebileceği Christina’dan cinsel istekleri haricinde bir istekte bulunmaz.
- Büyük Kız Çocuk:
Kardeşler arasında en cesaretli olan karakter olan büyük kız çocuğu, aynı zamanda bu cesareti için en çok cezalandırılan da kişidir. Kişisel düşüncelerini ya da hırslarını her belli ettiğinde şiddetle karşılık olan genç kadını, tüm bu baskılar daha da kamçılar.
- Küçük Kız Çocuk:
En küçük kardeş olmanın getirdiği masumluğunun yanında, içinde kontrol etmekte zorlandığı bir öfkeyi de taşıyan küçük kız kardeş, ablasının aksine dışarıya çıkmayı değil, içerideki düzende başarılı olmayı amaçlar.
- Christina:
Kardeşlerin dışarıdaki dünyayla tek bağlantıları olan ve babanın şirketinde güvenlik görevlisi olarak çalışan Christina, adamın evde kurduğu tuhaf düzene hiç şaşırmaz, şaşırsa da belli etmez. Önemsemeden attığı adımlar ve bu aileyle girdiği çarpık ilişki ise ona pahalıya patlar.
Dogtooth Künyesi
Yönetmen koltuğunda Yorgos Lanthimos’un oturduğu 97 dakikalık etkileyici filmin senaryosu yine Yorgos Lanthimos ve Efthymis Filippou imzası taşıyor. 2009 yapımlı film, hem 2009’da Cannes’da Belirli Bir Bakış ödülüne, hem de 20210’da Hellenic Film Akademisi Ödüllerinde; En İyi Senaryo, En İyi Yönetmen, En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerine sahip.
IMDb puanı 7.1 olan filmin +18 olduğunu belirtmekte de fayda var.
Kurtuluşun Tek Yolu (Dikkat Spoiler!)
Film ilk bakışta pek çok kişi için, bir kurtuluşla sona eriyor gibi görünebilir. Ama biraz durup düşündüğümüzde daha acı bir tabloyla karşılaşıyoruz.
Filme de ismini veren köpek dişi, babaların koyduğu kurala göre, kardeşlerin evden çıkma biletleridir. Ancak köpek dişleri düştüğünde dışarıdaki tehlikelerle başa çıkabilecek yetkinlikte olacaklardır.(!) Filmin sonunda en büyük kızın küçük bir dambılla köpek dişini kırması ve arabanın bagajına saklanarak dışarıya çıkmasıysa, saçma bile olsa, inançlarımızın üzerimizdeki etkisini kanıtlar nitelikte.