Peaky Blinders İnceleme: Konusu, Oyuncuları ve Yeni Sezon Dedikoduları
Yazıda Neler Var?
Bu muhteşem dönem dizisine henüz tanıtımları yayınlanmışken vurulanlar vardı ve o zamanlar takvimlerde 2013 sahnedeydi. Birmingham’ın griliğine ve Cillian Murphy’nin soluk benzine bayılmıştık. Nihayet yayınlandığında beklentimizi fazlasıyla aldık ve diziyi izlemedik adeta içine hapsolduk. Peaky Blinders ’ı sezonlar yayınlanır yayınlanmaz izlemeyenler ise zamanla önlenemez bir şekilde diziye çekilmeye başladılar. Tabii ki bunda en büyük pay, o meşhur “nearly got fucking everything!” sahnesine ait. Ve Cillian’ın baştan çıkarıcı aksanına…
Fakat yine de ücra bir yerlerde henüz izlememiş olanlar olabilir. Biz de bu konuya derhal müdahale etmeyi bir kamu görevi olarak görüyor ve sizi olabildiğince az spoilerla Birmingham’a ışınlıyoruz. Ben beş sezonu da havada kaptım, gözüm yeni sezonda diyenler de yazımızı okumaya devam etsin; zira 6. sezonun kulis dedikoduları da bizde!
Peaky Blinders Konusu
Ladies and centlemen; hazırsanız I. Dünya Savaşı sonrasının İngiltere’sine doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkıyoruz. Tarihte de yeri bulunan ve pek çok gerçeğe dayanan unsur da bulunduran bir çeteden ilham alan dizide Shelby’lerin hikayesine konuk olurken, bir yandan da İngiltere tarihine dair pek çok izlenime sahip oluyoruz…
Her saniyesinde hayatta kalma mücadelesine iliklerimize kadar hissettiğimiz yapım; 5 kişilik bir ailenin etrafında şekilleniyor. Ailenin en büyükleri olan Polly Teyze, Shelby’lerin en büyük abisi Arthur, bir küçüğü Thomas, en küçüğü Johnny ve tek kız kardeş olan Ada; bahis ve soygunculukla şehrin iplerini ellerinde tutan çetelerden en tehlikelisidir. Zirveye oynamaktan gözünü bir dakika bile olsun ayırmayan ve kendi imparatorluklarını kurabilmek için alamayacağı risk bulunmayan bu çete, aynı zamanda kuvvetli aile bağları ile öne çıkıyor. Fakat elbette ki Birmingham’ın hâkimi olabilmek onlara altın tepside sunulmuyor. Üstelik mücadele etmek zorunda oldukları tek cephe de sadece rakipleri değil. Geçmişleri, iç hesaplaşmaları, birbirleriyle olan güç savaşları, hırsları ve de aşkları; her birine hata yaptırmak için adeta fırsat kolluyor!
Peaky Blinders Hikayesi
İlk bölümde kendimizi 1920’lerin başında buluyoruz. At yarışı, soygunculuk ve haraç işlerini bir arada yürüten Shelby ailesinde ilk olarak bizleri aile içindeki liderlik çatırdamaları karşılıyor. Shelby’lerin en büyüğü olan Arthur koltuğunda oturmaya devam edecek mi, yoksa Thomas’ın hırsı ilk olarak bu koltuğu mu ele geçirecek; bunu izlerken pekâlâ öğreneceksiniz…
Fakat kesin olan bir şey var ki o da Thomas’ın hem kendi hem de ailesinin başını büyük bir belaya soktuğu! Soygun için görevlendirdiği ekip, ilk bölümde büyük bir hata yapıyor ve yağmalanan hazine, adeta lanetleri haline geliyor. Üstelik bu tehlikeli soygun dikkatleri bir şimşek gibi üzerlerine topluyor ve Müfettiş Chester Campbell, bu olayı çözmek için görevlendiriliyor. Fakat bu gizli görevde kendisine eşlik eden sürpriz bir isim daha var. Bizlere bolca “Eyşanlar ölmez sadece şekil değiştirir” dedirtiyor…
Pastadan payını kaptırmak istemeyen diğer çeteler, Müfettiş Campbell, İrlanda Bağımsız Birliği Yandaşları, komünistler ve daha niceleri Shelby ailesini bilhassa da Thomas’ı bir hayli zorlayacak ve bizlere tam 6 sezonluk bir serüvenin kapılarını aralayacak.
Bu arada Alfie’den de bahsetmeksek olmaz! O da Thomas’ın kanını emmek ve pastadan büyük bir ısırık almak isteyenlerden biri, fakat bu role hayat veren isim Tom Hardy olduğu için ona kızamıyoruz bile…
Peaky Blinders Oyuncuları
Dizinin övülecek pek çok nüansı var, aşağıda bunlardan da zaten bahsedeceğiz. Fakat kabul edilmesi gereken bir gerçek var ki o da cast seçiminin kusursuz olması. Cillian Murphy’i Thomas Shelby olarak izleyebildiğimiz için kesinlikle gezegenin şanslı insanlarındanız… Şimdi gelin bu muhteşem kadroyu mercek altına alalım:
- Thomas Shelby: Cillian Murphy
- Arthur Shelby: Paul Anderson
- John Shelby: Joe Cole
- Polly Grey: Helen McCory
- Grace Burgess: Annabelle Wallis
- Ada Shelby: Sophie Rundle
- Chester Campbell: Sam Neill
- Alfred (Alfie) Solomons: Tom Hardy
- Freddie Thorne: Iddo Goldberg
Peaky Blinders Karakter Analizleri
- THOMAS SHELBY:
Karakter derinliğine inebilmenin en zor olduğu karakter, çünkü muhteşem aksanı her seferinde aklımızı başımızdan almayı başarıyor. Her an her saniye sigara yakmak ve yeni bir İrlanda viskisinin şişesini açmak için adeta programlanmış olan Thomas’a hayat veren Cillian’nın akciğerleri için çok üzgün olsak da; o içmesin de kim içsin demekten de kendimizi alamıyoruz. Ailenin hiyerarşik yapısına baktığımızda aslında abisi Arthur’un sağ kolu olması gereken Thomas, gerek şartlar gerekse de hırsı ve cesaretiyle liderlik koltuğuna ortak oluyor. Şimdiki zamanda onu bekleyen onlarca tehlike varken, Thomas bir yandan da savaş sırasındaki travmalarıyla baş etmek zorunda. Hem psikolojik hem de fiziksel olarak onlarca kez darbe alan bu adam, her ne kadar uyuşmuş gibi görünse de her daim sızlayan yanı bulunuyor…
- ARTHUR SHELBY
Shelby kardeşlerin en büyüğü olan Arthur’a Paul Anderson hayat veriyor. Tıpkı Thomas gibi o da askerlik sürecinde yaşadığı travmalarla boğuşuyor. Üstelik çocuklukları sırasında da pek çok darbe almış olan bu kardeşler, bir şekilde atlatmış gibi görünseler de duygusal olarak en zayıfları olan Arthur’da bunların izlerini sık sık görüyoruz. Ailenin liderliğini temsil eden koltuğunun sallantıya uğramasının en büyük nedenlerinden biri de bu duygusallığı. Zaaflarına teslim ve fevri tavrı, iplerin el değiştirebilme ihtimalinin doğmasına neden oluyor. Her şeye rağmen zaman zaman nefret edip, zaman zamansa kendisine bir sigara uzatmak isteyecek kadar yakın hissedeceğimiz bir karakter…
- JOHN SHELBY
Kürdanlı prensimize genç ve yetenekli oyuncu Joe Cole hayat veriyor. Kararları alan değil, sorgusuzca uygulayan konumunda olan John, savaştayken eşini kaybetmiş ve çocuklarıyla birlikte ne yapacağını bilmeyen, çareyi de elbette ki viskide arayan bir adamdır. Shelby’lerin en küçüğü olan John, stili ve bilhassa da kürdanıyla son derece havalı! Onunla da pek çok sahnede fark etmeden bağ kuracağız elbette ama dizinin başında Lizzie ile evlenebilmek için abisi Thomas’la girdiği tartışma bunlardan ilki ve belki de en derinlerinden olacak…
- ADA SHELBY
Shelby ailesindeki tek kız kardeş olan Ada, erkek kardeşlerinin aksine çetede olup bitenlerle pek de alakadar olmuyor. Sophie Rundle tarafından hayat verilen karakter, imkansız mı imkansız bir aşkın peşinde… Bu aşk uğrunda başını belaya sokmaktan da çekinmeyen Ada, her bölümde içinden bambaşka bir kadın çıkarıyor ve cesaretiyle herkesi şaşırtmayı başarıyor. Üstelik Shelby’lerin gittiği yoldan gitmemekte de epey kararlı!
- POLLY GREY
Tam bir çılgın teyze olan Polly; Helen McCory tarafından muhteşem bir oyunculukla canlandırılıyor. Güçlü kadın profiliyle adeta gönlümüzü fetheden Polly Teyze de geçmişinden yaralı… Haşin ve gözü kara Shelby’leri dizginleyebilecek tek kişi ise o… Fakat Nisan ayında aldığımız şok edici bir haberle Helen McCory’nin kanseri atlatamadığını ve oyuncuyu 52 yaşında kaybettiğimiz haberini aldık. Dizide kontrolünü kaybettiği ve zaman zaman kendisinin de kontrolden çıkmasıyla çoğu planın küme düşmesinde kilit isim olan Polly Teyzeyi her şeye rağmen çok özleyeceğiz…
- GRACE BURGESS
Hayat, altın saçlı bu büyüleyici kadını Birmingham’da bir bara sürüklüyor. Gözleri gibi sesi de efsunlu olan bu kadın, dizinin yırtıcı kadın karakterlerinden biri. Peki ama Annabella Wallis tarafından hayat verilen bu karakter neden Birmingham’da ve Thomas ile karşılaştığında neler olacak?
- CHESTER CAMPBELL
Kim bu müfettiş ve asıl amacı ne? Büyük vurgunu çözmesi için Birmingham’a bileti alınan Müfettiş Campbell, gerçekten de hem dosta hem de düşmana korku salan bir karakter. Ve yeni görev yerinde nizamı sağlamaya adeta ant içmiş! Fakat bu şehir kimseyi çiçeklerle karşılamaz… Üstelik aşk da hata yaptırmak için her zaman pusuda bekler… Sam Neill’ın canlandırdığı bu karakteri hiç sevmeyeceğinize eminiz ama oyunculuk performansına hayran olmamak mümkün değil.
- ALFIE SOLOMONS
Shelby’lerin baş düşmanlarından biri ama şartlar zaman zaman aynı cephede savaşmalarına neden olabilir. Yahudi bir tüccar ve tabii ki çete lideri olan Alfie, Tom Hary’nin cezbedici ve karakteristik oyunculuğu ile göz dolduruyor ve ondan hiçbir şekilde nefret etmemize izin vermiyor.
- FREDDIE THORNE
Dizinin bilhassa ilk sezonunun kilit isimlerinden biri olan Freddie’ye Iddo Goldberg’in oyunculuğu hayat veriyor. Thomas ile mazileri askerlik dönemine dayanıyor ve ayrı taraflarda yer alıyor olsalar da askerlik sırasında yaşadıklarının aralarında özel bir bağa zemin oluşturduğu da bir gerçek… Fabrikada çalışan ve grev yanlısı olan Freddie, tüm benliğiyle bir komünist. Hikayedeki rolü şaşırtıcı şekilde önemli. Çoğu şeyin nedeni, bazense bir pazarlık konusu…
Peaky Blinders ve Diziyi Dahi Gölgede Bırakan Müzikleri
Hikayesi, dekorları, mekân seçimleri ve tabii kostümleriyle müthiş bir dönem yapımı olduğundan laf aralarında sıkça bahsetmiştik… Fakat müziklerden bahsedeceksek ayrıca bir başlık açmalı ve fütursuzca övmeliydik; biz de şu an tam bunu yapıyoruz! Aslında 1900’lü yıllarda olduğumuz için alışık olduğumuz üzere o döneme ait şeyler duymayı bekliyorduk ama bambaşka sürprizlerle karşılaştık: David Bowie! Evet, ne yazık ki 2016 senesinde kaybettiğimiz yıldız da Peaky Blinders hayranıydı ve Blackstar albümünü ilk olarak dizinin ekibiyle paylaştı. Efsanevi müzisyen bazı şarkılarının dizide yer almasını istiyordu. Ee Bowie diziye, dizi ekibi de ona hastaydı ve elbette ki bu jesti havada kaptılar. Hatta başrolümüz Cillian Murphy, Thomas karakterinin şapkalarından birini ünlü isme hediye ederek jeste jest yapıyor.
Müziklere olan tek övgümüz bu isimle sınırlı değil. Dizinin aynı zamanda jeneriği de olan ve Nick Cve ile The Bad Seeds imzalı “Red Right Hand” şarkısı, daha ilk bölümde bizi Birmigham’a hapsediyor.
Bitti mi? Bitmez! PJ Harvey, Radiohead, Arctic Monkeys ve Foxlane de diziyi adeta ilmek ilmek işleyen nüanslardan. Spotify’de bulunan soundtrack listesini mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Peaky Blinders Künye
Senaryosu Steven Knight imzası taşıyan dizinin yönetmen koltuğunda Otto Bathurts, Tom Harper ve Anthony Byrne gibi sezon bazlı değişkenlik gösteren isimler yer alıyor. Yapımcılığı ise Caryn Mandabach ve Tiger Aspect Productions tarafından üstlenilmekte olan Peaky Blinders ilk olarak BBC Two kanalında ve 12 Eylül 2013 tarihinde seyircisi ile buluştu.
Şu an Netflix üzerinden de izlenebilen yapımın IMDb puanı: 8.8/10.
5 sezonu tamamlanmış olan dizinin her bölümü ortalama 1 saat uzunluğunda ve gayet de kararında…
Peaky Blinders Çetesi Gerçekten Var mı?
Birinci Dünya Savaşı son bulduğunda İngiltere’nin pek çok şehrinde olduğu gibi Birmingham da soyguncu çetelerden nasibini almıştı. Diziye konu olan çete ise 1890 yıllarında küçük çapta hüküm sürmüş bir grup adamdan oluşuyor. Dizinin aksine onlar aile üyesi değil, arkadaş ve iş ortağılar. Dizinin senaristi Steven Knight, bu çetenin hikayesi ile tanıştığında henüz çok küçük olduğunu ve babası tarafından kendisine anlatıldığını ifade etmiş. Bu adamlardan oldukça etkilenen Knight, mutlaka kaleme alması gerektiğine dair çok güçlü bir his beslemiş…
Bu kadar derinlere indiysek, “Peaky Blinders adı nereden geliyor?” sorusunun cevabını vermeden geçmeyelim. Söz konusu çetenin kavga sırasında düşmanlarını kör edebilmek için şapkalarının uçlarına diktikleri jiletten ve buna elverişli olan kasket formundaki şapkalarından geliyor.
Peaky Blinders 6. Sezon: Final Rüzgârı
Aslında dizinin son sezonuna çok daha önce kavuşabilirdik ama Covid-19 Pandemisi hemen hemen her şeyi sekteye uğrattığı gibi pek çok setin çekimlerine de ket vurmuştu. Fakat gözümüz aydın ki geçtiğimiz mayıs ayında paylaşılan bilgiye göre, dizinin 6. ve son sezonunun çekimleri tamamlanmış! Onu ne zaman izleyebileceğimiz halen bir soru işareti olsa da muhtemelen 2022’nin ilk aylarında bir yeni yıl hediyesi olacak…
Final sezonuna dair kulislerde dolaşan bilgiler her ne kadar kısıtlı olsa da yine de bomba haberlerimiz var!
Öncelikle diziye yeni bir kadın karakter katılacakmış. Bu yeni ismin de muhtemelen Thomas ile yakınlaşacağını düşünüyoruz ama mutlaka başka bir numarası da vardır. Bu güzel haber ama Polly Teyze karakterine hayat veren Helen McCory’nin hayatını kaybetmesi sonucunda onun hikayesine ne olacağı, nasıl bitirileceği büyük merak konusu. Kim bilir belki de çekimlerde yer alabilmiştir ve böylece onu son bir kez daha görmüş ve anmış oluruz.
Diğer bir merak edilen noktada elbette ki neyin konu edinileceği. Zira geride 5 sezonluk uzun ve çetin bir geçmiş bıraktık. Artık her şey bambaşka bir noktaya evrildi. Peki ama şimdi ne olacak? Thomas Shelby, bu kez neyin peşinde koşacak?
Dizinin senaristi tarafından verilen bir röportajda, bazı ipuçları verildi. Tarihsel olarak da bir gerçeklik boyutu bulunan dizide sahne bu kez; faşizm, milliyetçilik ve de ırkçılığın olacak… II. Dünya Savaşı’na da dokunacak olan sezonda, Thomas Shelby her şeyin bittiği noktada bir kez daha küllerinden doğacak…
Bu içerik de ilginizi çekebilir: İdrarda Protein Yüksekliği Nasıl Düşürülür?