Yazıda Neler Var?
Herhangi bir fiziksel temas olmadıysa, aldatma sayılır mı? Duygusal aldatmayı gerçekten yakın arkadaşlıklardan ayıran nedir? Ve daha da önemlisi, çiftlerin duygusal kararsızlıklardan geri dönmeleri mümkün mü? Bu sorulara verilecek basit cevaplar yok, ancak duygusal bir aldatma yaşadığınızı düşünüyorsanız, bu konuyu ele almanın ve ne yapacağınıza karar vermenin bazı yolları var.
Aldatmak denilince çoğumuzun aklına benzer sahneler gelir, ancak söz konusu duygusal aldatma olduğunda, bu bazı tartışmalara yol açabiliyor…
Duygusal Aldatma Nedir?
Duygusal aldatma genellikle partneriniz olmayan biriyle cinsel olmayan yakınlığı içerir. Örneğin, bir iş arkadaşınızla nispeten yakınlaştıysanız ve kendinizi onu düşünürken ya da sıklıkla ona mesaj atarken buluyorsanız, üstelik bunları birlikte olduğunuz insandan gizliyorsanız, platonik hisleriniz duygusal aldatmaya dönüşebilir.
Duygusal bir destek ağına sahip olmak sağlıklıdır ve elbette duygusal refah kaynağınız tek bir kişi olmamalıdır. Yani aslında beraber olduğunuz insan dışındaki insanlarla duygusal yakınlık paylaşmakta hiçbir problem yok, problem partnerinizin bunu öğrenmemesini ummak ve bu tavrı çevreleyen duygularınızla ilgilidir.
İnsanların aldatma kelimesini ne kadar farklı yorumlayabileceklerini akılda tutmak önemlidir. Örneğin, siz duygusal yakınlığı bir aldatma biçimi olarak düşünüyorsanız ama partneriniz aldatmanın yalnızca fiziksel olabileceği fikrindeyse, ona hissettiklerinizi anlatmak için aldatma ifadesini kullanmak yanlış olacaktır çünkü sizi neden incittiklerini tam olarak anlamalarına yardımcı olmayabilir.
Bağlanma Yaralanması
Bazı uzmanlar bu durum için “bağlanma yaralanması” ifadesini kullanıyor. Bu tanım aslında bir partnerin diğerinin beklentilerini ihlal ettiği durumları da kapsar ve hangi tür davranışların aldatmayı oluşturduğuna takılmak yerine, bir partnerin eylemlerinin diğerini nasıl etkilediğiyle ilgilenmek için kurulacak diyaloğu yeniden çerçeveler.
Bazen bağlanma yaralanmaları tesadüfidir, ancak bu, ilişkilere zarar vermedikleri anlamına gelmez. Sonuç olarak ister duygusal aldatma ister bağlanma yaralanması deyin, ilişkideki her birey, kendisi için bu sınırı neyin aştığını tanımlamalı ve şartlar üzerinde anlaşmalıdır.
Duygusal Olarak Aldatıldığınızı Nasıl Anlarsınız?
Eşinizin duygusal bir ilişki yaşadığını düşünüyorsanız, endişelerinizi doğrudan onunla paylaşmak genellikle en iyisidir. Ama kendinizle ilgili şüpheleriniz varsa, önce şunu cevaplayın: Bu diğer ilişki konusunda ne kadar şeffafım?
Tekrar etmekte fayda var: Partnerinizin dışındaki insanlardan duygusal destek almak sağlıklıdır, ancak gizlemenin ilişkiniz üzerinde kaçınılmaz sonuçları olacaktır. Üstelik birlikte olduğunuz insandan beklediğiniz yakınlığı göremiyorsanız, bu ilerleyen zamanda fiziksel yakınlığı da etkileyebilir. Ve bu da akla diğer soruyu getirir: Bahsi geçen üçüncü şahsı fiziksel olarak çekici buluyor musunuz? Partneriniz dışındaki insanlara karşı fiziksel çekim hissetmeniz doğal olsa da kendinize sakladığınız duygusal yakınlaşma düşündüğünüz kadar masum olmayabilir!
Duygusal Aldatmanın Sebepleri Neler?
Tek bir sebep yok! Aslında, birinin ilişkisi dışında duygusal destek aramasına neden olabilecek birçok faktör var ve çoğu durumda mantıklılar da.
Bir ilişkide, taraflardan biri duygusal ihtiyaçlarını karşısındaki insana net olarak anlatamayabilir veya beklentilerini karşılamayan, karşılamaya isteksiz olan biri ile birlikte olabilir. Ama bu, diğer tarafın mutlaka hatalı olduğu veya ihlale neden olduğu anlamına gelmez. Sağlıklı bir birliktelikte, bir tarafın yaşadıkları dışında arayışa girmeden önce hali hazırda yaşadığı ilişki içinde belirli duygusal ihtiyaçları karşılamaya çalışmasının birçok yolu bulunur.
Her Zamanki Gibi Önce Sağlıklı İletişim
İlk olarak, duygusal olarak aldatan sizseniz, partnerinize söylemeniz gerekip gerekmediğini merak ediyor olabilirsiniz. Alacağınız tepki konusunda endişeli olabilir ve hatta bunu zaten bilmek istemeyeceğine kendinizi inandırmış olabilirsiniz.
Hissettiklerinizi paylaşıp paylaşmamak tamamen size kalmış olsa da bir açıklama yapmak, ilişkinizin temelinin güven ve dürüstlük üzerine kurulu olduğundan emin olmanıza yardımcı olacaktır.
Yollar Ayrılıyor mu, Yoksa Birlikte mi Devam Edeceksiniz?
Hangi tarafın duygusal bir ilişkisi olursa olsun, durum ortaya çıktığında, ilk adım ikinizin de ilişkide kalmak isteyip istemediğinize karar vermeniz olmalıdır. Karşı taraf aldattıysa, onu affetmek için istekli olup olmadığınıza karar verin. Siz aldattıysanız, ihtiyaçlarınızı karşılamak için neden ilişkinin dışına çıktığınızı keşfetmeye çalışın. Yani aslında, bu noktaya gelmenize kim sebep olursa olsun şimdi yapmanız gereken en önemli şey, ikinizin de bu ilişkiyi sürdürmek isteyip istemediğine karar vermesidir.
Duygusal İhanetten Sonra Ayrılmamaya Karar Verirseniz…
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, bu gerçekten çok zor olabilir. Duygusal aldatmayı yapan kişi, her ayrıntıyı paylaşarak suçluluk duygusunu yatıştırmak isteyebilirken, partneri ayrıntıları çok acı verici bulabilir. Öte yandan, bir partner duygusal aldatmayla ilgili her şeyi öğrenmek isteyebilir, ancak bunun affetmeyi çok daha zor hale getirdiğini sonradan fark edebilir. Bununla nasıl başa çıkılacağına dair evrensel bir cevap yok. Neyin doğru olduğunu bulmak size ve birlikte olduğunuz insana kalmış. Ama birlikte çözmeye kararlıysanız, bu iyileşme için iyi bir temel oluşturur.
Eğer ilişkinize devam etmeye karar verirseniz, hasarı aktif olarak onarmanın ilk adımı, aldatan kişinin eylemlerinin nasıl zarara yol açtığını kabul etmesidir. Gerçekten pişman olmak, özür dilemekten çok daha fazlasıdır elbette, ancak kusuru kabul etmek harika bir başlangıç olacaktır.
Aldatılan Neye İnanacağını Şaşırıyor
Sadakatsizlikten sonra birlikte kalmayı tercih eden çiftlerin alışkanlıkları incelendiğinde, birçok çiftin güveni yeniden inşa etmesi gerektiği ortaya çıkar. Herhangi türde bir ihanet, ilişkinin en zarar verici kısmıdır. Aldatılan kişi genellikle artık neyin gerçek olduğunu bilmekte zorlanır. Gerçek olanı ayırt etme yetenekleri zarar görür.
Ayrıntılar ve bağlanma yaralanmasına yol açan faktörler hakkında zor sorular sorulmasını ve yanıtlanmasını içerse bile, her iki tarafın da samimi bir şekilde konuşması önemlidir.
Konuşmanın tartışmaya dönüşmesini önlemek için, zor olsa da elinizden gelenin en iyisini yapmalı, savunmaya geçmeden dinleyebilmek için gerekiyorsa derin nefesler almalısınız. Karşı tarafı suçlamak yerine, ilişki terapistlerinin her fırsatta önerdiği “ben” diye başlayan ifadeler kullanmalısınız.
Bu süreçte birbiriniz hakkında keşfettiklerinizi duymak zor olabilir, ancak daha sağlıklı, daha dürüst bir ilişki için gereklidir.
