Bir ilişki çatışmasında duygularınızı nasıl kontrol edeceğinizi öğrenmek, ilişkinizi sağlıklı tutmak için son derece önemlidir. Çoğu ilişkide, taraflar, partnerleriyle çatıştıklarında, konuşmak yerine, duygularının ele geçirilmesine, iki tarafın da incinmesine ve hiçbir şeyin çözülmemesine izin veriyorlar. Sonuç olarak, sorunlar halının altına itiliyor ve ortadan kalkmıyor. Hatta tekrar tekrar su yüzüne çıkıyor. Birbirinizi ne kadar seviyor olursanız olun, süregelen bu sağlıksız tavır, nihayetinde her ilişkiyi mahvedebilir.
Peki bir kavga sırasında duygusal durumunuzun ilişkinizi bozmamasını sağlayabilir misiniz? İşte ilişki çatışmalarında duygularınızı kontrol etmek ve daha sonra pişman olmamak için atmanız gereken 5 adım:
- Uzaklaşın ama fırtına koparmayın.
Televizyon ve filmler size söylemek istediklerinizi söyleyip, ardından çekip gitmeniz gerektiğini öğretti. Çünkü izlediğiniz kurgularda, ortaya konulan bu tavırdan sonra, karşı tarafın yanıldığı ve hislerini yoğun şekilde ortaya koyanın haklı olduğu ve herkesin sonsuza dek mutlu yaşadığı bir tezahür yaratılır. Ya da karakter kaçtığında, partneri onu çok sevdiği ve işleri düzeltmek istediği için peşinden gider, hatta gerekirse sonuna kadar kovalar.
Ama gerçek hayatta, kaçmak kimseyi bir yere götürmez. İletişimi kısa keser ve yalnızca sorunu çözmek için yakalanan fırsatı değerlendirmeyi engeller.
Partnerinizle tartışırken duygularınızın size üstün geldiğini fark ederseniz, uzaklaşmanız çok önemlidir. Kontrolü kaybettiğinizi fark ederseniz, karşınızdaki kişiye uzaklaşmak ve derin nefes almak için beş dakikaya ihtiyacınız olduğunu söyleyin. Yürüyüşe çıkın, köpeğinizle oturun veya duş alın.
Önemli olan uzaklaşmaktır ama fırtına gibi uzaklaşmamaktır. Bu, ikinize de biraz sakinleşme şansı verecek, böylece diyaloğa daha sakin, daha üretken bir şekilde dönebilecek, konuyu çözerek kapatacak ve yola devam edeceksiniz.
- Derin nefes alın.
Kulağa çok basmakalıp geliyor ama nefes almak her zaman duygularınızı kontrol altında tutmanın en iyi yollarından biridir.
Partnerinizle en son ne zaman kavga ettiğinizi düşünün. Kendinizi ifade etmekte zorlandığınızı fark ettiniz mi? Gözyaşlarından bunaldınız mı, hiperventilasyon yaşayacak kadar sinirlendiniz mi? Kalbinizin normalden daha fazla çarptığını mı hissettiniz?
Bütün bunlar beyne giden oksijen eksikliğinin bir sonucu olabilir ve yeterli oksijen olmadan düşünmek zordur. Yeterli oksijen almazsanız sinir sisteminiz harekete geçer ve duygusal dengeyi muhafaza etmek çok zor olabilir. Yeterli oksijen olmadan vücudunuz savaş ya da kaç moduna girebilir ve bu da işleri daha da kötüleştirir.
Kendinizi partnerinizle çatışma içinde bulduğunuzda, bir saniye duraklayın ve derin bir nefes alın, nefesinizi karnınıza doğru verin. Derin bir nefes almak, beyninizin ihtiyaç duyduğu oksijene kavuşmasına yardımcı olur, böylece net bir şekilde düşünebilir ve umarız duygularınızı kontrol altında tutabilirsiniz.
- Nasıl hissettiğinize bağlı kalın.
Çatışmanın yarattığı adrenalinin sizi ele geçirmesine ve kaosa sürüklemesine izin vermeyin. Duygularınızı tanımak ve ne zaman kontrolden çıktıklarını belirlemek için çaba harcayın.
Kaotik hale geldiklerini fark ettiğinizde, yukarıdaki ilk iki adımı uygulayın. Ya bir mola verin ya da derin bir nefes alın, durun ve duygularınızı kontrol altına almaya çalışın. Sonra devam edebilirsiniz.
Bunu söylemek, yapmaktan elbette daha kolay. Duygularınızı düzenlemek için çok çalışmak gerekebilir. Ancak farkındalık bunu gerçekleştirebilmek için atılacak en önemli adımdır.
- Tek bir kelimeye veya cümleye odaklanmayın.
Tartışma yaşarken, birinin söylediği çirkin bir kelimeye veya saygısız bir cümleye odaklanma eğiliminde misiniz?
Partneriniz kaba veya küçümseyici bulduğunuz düşüncesiz bir yorum yaparsa, kontörlünüzü kaybedecek gibi mi hissediyorsunuz? Kavganın başlamasına neden olan şey yerine buna mı odaklanıyorsunuz? Ve bu sadece herhangi bir çözüm umudunu raydan mı çıkarıyor?
Çatışma sırasında duygularınızı kontrol altında tutmanın önemli bir parçası, küçük şeylere odaklanmamaktır. Evet, herkes o anın şiddeti ile bir şeyler söyler, bazen sonradan pişman oldukları şeyler… Ve bir kez söylendiğinde, bunları geri almanın bir anlamı yoktur.
Sadece bir insan olduğunuzu ve tüm insanların zaman zaman kastetmediği şeyleri söylediğini aklınızda tutabilirseniz, daha sağlıklı düşünebilir ve daha az hayal kırıklığı yaşarsınız.
- Kavgayı seçmeyin.
Birçok insan yaşadıklarını tekrar tekrar düşünebilir. Üzücü bir şey olduysa, bunun üzerinde gereğinden fazla durabilir ve kendi kendinizi kurabilirsiniz.
Sonrasında ise iki seçeneğiniz olur; partnerinizle sakince konuşmak ya da kavga etmek. Çoğu insan kavga etmeyi seçer.
Sakin olmak yerine, kavgaya meyilli olmanız işleri raydan çıkarır. Çünkü duygularınız zaten yüksek ve partneriniz de muhtemelen hemen savunmaya geçmeye hazırdır! Böylece kavga tırmanır ve çözülme şansı düşer, bu da her şeyi daha da kötüleştirir.
Kendi içinizde mücadele ettiğiniz şeyler varsa karşınızdaki kişiye bunun hakkında konuşmanız gerektiğini söyleyin. Pasif-agresif veya küçümseyici olmayın. Bir yetişkin olduğunuzu hatırlayın ve konuşun!
Duygularınızı nasıl kontrol altında tutacağınızı öğrenmek kolay değil.
İnsanlar çok duygusal yaratıklardır ve bir şeyi derinden umursadıklarında yeterince güçlü hissetmemek zordur. Ancak bir çatışmanın ortasında nasıl uzaklaşacağınızı ve derin bir nefes almayı, nasıl hissettiğinize odaklanmayı ve söylenen bir şeyi çok fazla kafanıza takmamayı öğrenirseniz, duygularınızı kontrol altında tutmak daha kolay hale gelir.
Ve partnerinizle kavga ederken duygularınızı kontrol altında tutabilirseniz, ilişkiniz daha sağlıklı olacaktır. Hatta ilişkiyi kurtarmaya çalışıyorsanız, şansınız artacaktır.
Bu içerik de ilginizi çekebilir: Size Geri Döneceğinin 7 İşareti Eğer Bunları Yapıyorsa Hala Bir Şansınız Var Demektir!