Sağlık

Kaygı Bozukluğu Nedir? Kaygı Bozukluğu Belirtileri ve Tedavisi

Kaygı bozukluğu son yıllarda toplumlarda artış gösteren bir sağlık problemi olarak öne çıkıyor. Özellikle de pandemi gibi insan psikolojisini olumsuz etkileyen bir sürecin yaşanması, bu artışı daha da fazla tetiklemiş durumda. Peki böylesine bir yaygın sorunsal olan kaygı bozukluğu nedir? Kaygı bozukluğunun belirtileri nelerdir? Tüm soruların yanıtını yazımızın devamında bulabilirsiniz…

Kaygı bozukluğu diğer ismiyle anksiyete olarak bilinir. Anksiyete bir tür psikolojik sorundur. Aslına bakılacak olursa anksiyete her bireyde mevcuttur. Gündelik hayatta bireyler karşılaştıkları olumsuzluklara tedirgin bir reaksiyon gösterebilir ve bu oldukça normaldir. Ancak bu kaygı bozukluk refleksleri sık ve aşırı düzeyde yaşanıyorsa durum psikolojik probleme dönüşür.

 

Kaygı Bozukluğu Türleri

Kaygı bozukluğunun kendi içerisinde farklı türleri vardır. Bu türlerin her biri ayrı semptomlara sahiptir. Günümüzde en yaygın görülen türlerini şu şekilde özetleyebiliriz:

  • Sosyal Kaygı Bozukluğu: Bireysel ilişkilerde tetiklenen bir kaygı bozukluğu türüdür. Özellikle bir bireyin başkası tarafından yargılanma, hor görülme ve alay edilme gibi endişelerinden ortaya çıkar.
  • Ayrılık Anksiyetesi: Bir birey sevdiği kişilerden uzakta kalınca aşırı stres ve tedirgin oluyorsa, ayrılık anksiyetesine maruz kalmış demektir. Bu kişiler genellikle sevdikleri devamlı gözünün önünde olsun ister.
  • Spesifik Fobilere Bağlı Kaygı Bozukluğu: Belli fobilere bağlı olarak kaygı bozukluğu yaşanabilir. Örneğin yükseklik fobisi olan bir birey sürekli düşme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını düşünebilir. Ayrıca bu kişiler genellikle uçağa binmez.
  • Genelleştirilmiş Kaygı Bozukluğu: Bu en kapsayıcı türdür. Ortada herhangi bir sebep yokken durduk yere bir şeylerden endişe ve stres duyma hissi yaşayan bireylerde görülür.
  • Seçici Dilsizlik Anksiyetesi: Çocuklarda görülen bir kaygı bozukluğudur. Ailesiyle iletişim kurmakta sorun yaşamazken toplum içerisinde başka bireyler ile iletişim kurulamaz. Buna seçici dilsizlik adı verilir.
  • Panik Atak Anksiyetesi: Ani ve yoğun korku yaşayan bireylerde gözlemlenir. Bu kişiler panik atak yaşadığı sırada göğüslerinde bir ağrı hisseder. Bazı durumlarda kalp krizi ile sonuçlanabilir.

Bu kaygı bozukluklarının her biri üzerinde durulması gereken öneme sahiptir. Belirtilerine sahip olunması durumunda mutlaka psikologlar ile görüşülmelidir. Zira kaygı bozukluğunda erken tanı, tedavi süreci için oldukça mühimdir.

 

Kaygılar, bireylerin gündelik yaşantılarında yaşadıkları sorunlara karşı hızlı refleks göstermelerini sağlar. Kısaca kaygı, beynin strese tepki vermesi ve uzun vadede yaşanması muhtemel tehlikelere karşı uyarmasıdır. Aşırıya kaçılmadığı durumda insan sağlığı ve psikolojisi için gerekli olan bir duygu türüdür.

Yakın dönemde yapılan bir araştırmanın sonucuna göre ülkemizde toplumun %18’den fazla kaygı bozukluğu yaşamaktadır. Bu kişilerin büyük bir bölümünde ise kaygı bozukluğu hastalık seviyesinde görülmektedir. Yine aynı araştırmaya göre kadınlarda, erkeklere oranla daha fazla gözlemlenmiştir. Bunun temel sebebi olarak toplumumuzun kız çocuklarını küçük yaşlardan itibaren korumacı bir tavırla büyütmesi gösterilebilir. Ayrıca ailesinden ve çevresinden tepki gören kişiler de risk grubundadır.

 

Kaygı Bozukluğu Belirtileri

kaygı bozukluğu belirtileri

Kaygı bozukluğu çok geniş kapsamlı belirtileri olan bir psikolojik sorundur. Fakat genel olarak tanımlamak gerekirse her zaman kötü senaryoyu düşünen, strese giren ve yüksek seviyede panik olan kişilerde görülür. Bunlar temel belirtileridir fakat kişiden kişiye göre değişen belirtiler de gözlemlenebilir. Belirtilerinin en sık gözlemlenenlerini birkaç başlık altında belirtmek mümkün:

 

  • Ortada hiçbir şey yokken bireyin kendini tedirgin hissetmesi, korkması ya da panik olması kaygı bozukluğunun en önemli belirtileridir. Normalde bir insanda bu tepkiler belli oranda bulunur ve bu bir sağlık problemi olarak görülmez. Ancak aşırı seviyede yaşanıyorsa bu kaygı bozukluğuna işarettir.
  • Olaylar karşısında ağız kuruluğu yaşamak da bir belirti türüdür. Ağız içerisinde aşırı kuruluk hissiyatı yaşanır. Ayrıca ileri seviyede nefes darlığına da sebep olabilmektedir.
  • Kötü bir durum olmamasına rağmen eğer bir birey kötü bir şey olacakmış gibi hissiyata kapılıyorsa, bu durum kaygı bozukluğunu işaret eder.
  • Bazı durumlarda kalp atışlarında olağan dışı bir hız görülür. Ciddi bir belirtidir ve önlem alınmazsa kalp krizi riskini doğurur.
  • Aşırı terleme ve ellerde titreme gibi sorunsallar yaşanabilir.

Bir diğer belirtisi de uyku bozukluğu yaşanmasıdır. Bu sorunsalı yaşayan bireylerin uyku düzenleri tamamen bozulur ve günde çok az süre uyurlar. Bu da haliyle odaklanma ve konsantrasyon gibi problemleri tetikler.

 

Kaygı Bozukluğu Tanı Yöntemleri

Kaygı bozukluğunun net tespiti hekimler aracılığıyla mümkün olur. İlk gidilmesi gereken kişi her zaman için doktorlardır. Çünkü hekimler hastalara fiziki muayene yapabilir ya da tıbbi testler uygulayabilir. Bunun amacı hastanın tıbbi geçmişi ile alakalı doneler elde etmektir. Böylelikle kaygı bozukluğunu tetikleyecek unsurlara doğrudan ulaşılabilir.

Doktorlar yaptıkları tıbbi yöntemlerin ardından gerek duyduğu taktirde hastaları psikoloğa ya da uzman terapistlere yönlendirilebilir. Bu kişiler de kendi yöntemlerini uygulayarak hastalığa tanı koymaya çalışabilir. Gerek doktorların gerekse psikologların tanı koymadaki temel iki hususu, belirtilerin geçmişi ve ne kadar şiddetli olduğudur. Tedavi süreçlerini bu iki unsura göre şekillendirirler. Örneğin kaygı bozukluğu şiddetli yaşanıyorsa hastayı sakinleştirmek için antidepresan ya da yatıştırıcı uygulamasına gidebilirler. Eğer başlangıç seviyesinde ise psikolog yardımıyla psikolojik tedavi sürecinde ilerlenir.

 

Kaygı Bozukluğu Tedavisi

Günümüzde kaygı bozukluğu belirtilerini minimum seviyeye indirgemek ve problemi yönetmek için birçok farklı tedavi yöntemi bulunur. Bu tedavi yöntemleri arasında en popüler olanı ilaç tedavisi ve psikoterapidir. Hangi tedavinin daha verimli olacağı, uzman hekimlerin yaptığı muayenelerin ardından kararlaştırılır. Peki kaygı bozukluğu tedavisi nasıl icra edilir. İşte ayrıntılar…

Psikoterapi, birçok psikolojik problemde olduğu gibi kaygı bozukluğunda da en etkili tedavi yöntemidir. Psikolojik danışman ya da uzman terapist tarafından gerçekleştirilir. Hastalar, kaygı bozukluğu belirtilerini azaltmak için psikolojik danışman ya da uzman terapist ile uzun süre birebir vakit geçirir. Duyguların ve hislerin nasıl zarar gördüğü tespit edilir, buna paralel olarak tedavi uygulanır.

Kaygı bozukluğunda kullanılan tedavi yöntemlerinden birisi de ilaç kullanımıdır. Psikoterapinin işe yaramadığı ya da kaygı bozukluğu seviyesinin ileri düzeyde olması durumunda hekimler hastaların ilaç kullanmasına yönelir. Antidepresan ve yatıştırıcılar hastaların kısa süreli rahatlamasını sağlar. İlaç tedavisi için kalıcı çözüm demek mümkün değil. Zira bu ilaçların uzun vadeli kullanılması tavsiye edilmez. Hastalara sadece anlık çözümler sunar.

 

Tüm bunlara ek olarak bilişsel davranışçı terapisi isimli bir yöntem vardır. Günümüzde henüz yeteri seviyede tercih edilmese de uzun vadede uzmanlar bu alan yönelmektedir. Bu psikoterapi tedavisinde hastanın kaygı bozukluğuna neden olan düşünce ve davranışlar tespit edilir, sonrasında bu unsurlar pozitif yöne çevrilir. Kısaca bir tür kılavuzdur demek mümkün.

Son olarak kaygı bozukluğu, her evresi ayrı ayrı üzerinde durulması gereken bir psikolojik problemdir. Eğer ihmal edilirse hastalar sosyal yaşantılarında derin hasar görürler. Ruh halleri ise her geçen gün kötüye gidebilir. Günümüzde intihar eden kişilerin temelde bu problemi yaşadığı bilinir. Eğer böyle bir sorun ile karşılaştığınızı düşünüyorsanız, belirtilerini davranışlarınızda hissediyorsanız mutlaka önce uzman bir doktor ile görüşmeli, gerek görülmesi durumunda psikoloğa gitmelisiniz.

Bu içerik de ilginizi çekebilir:Şeffaf Maskara Ne İşe Yarar?

admin

Severek yazdığım, sizlerle dertleştiğim mekan burası. Hayattan zevk alarak yaşamak mı istiyorsun? Bi yere gitme. Zevosis'i takip et.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu