Zona Hastalığında Banyo Yapılabilir mi?
Yazıda Neler Var?
Zona, sinir uçlarının iltihaplanmasıyla görülen bir hastalıktır. Tıpta ‘Herpes Zoster’ olarak ifade edilmektedir. Bir tür cilt sağlık sorunu olan zona, toplum içinde ‘gece yanığı’ olarak da bilinmektedir. Uzman hekimler bu hastalık için genelde suçiçeği geçirmiş kişilerde gözlemlendiği belirtirler. Zira gerek suçiçeği hastalığına gerekse zona hastalığına aynı tip virüs sebep olmaktadır.
Zona Hastalığı Belirtileri
Virüs, bireyin bedenine girdiğinde ilk olarak suçiçeği hastalığını tetikler. Su çiçeğini atlatan bireylerde bu virüs kendisine sinir uçlarındaki köklerde yer edinir ve orada uzunca yıllar pasif konumda yaşar. Bu süreçte herhangi bir belirti vermez. Haliyle birey de bir şikâyette bulunmaz. Ancak virüs uygun koşullara sahip olduğunda aniden ortaya çıkar ve şiddetli belirtilere sebep olur. Bu da artık o bireyin zona hastalığı geçirdiğine işarettir.
Bu sağlık sorunu, doğru tedavi yöntemleri uygulandığı taktirde 1 haftalık bir süreç içerisinde atlatılmaktadır. Uygulanan tedavideki ana hedef, hastanın kısa sürede zonadan kurtulması, ağrısız geçirmesi ve tedavi sonunda başka hastalık türlerine yakalanmamasıdır. Hekimler, bireyin ağrılarını dindirmek için uygun ağrı kesiciler yazar. Ayrıca vücutta beliren kabarcıkları kurutmak için pansuman uygulaması yapılır. Diğer yandan bazı durumlarda hastaya ağız yoluyla asiklovir kapsülü verilebilir.
Zona Hastalığında Banyo Yapılabilir mi?
Zona hastalığına yakalanan bireylerin tedavi sürecinde en sık sorduğu konulardan birisi de ‘zona hastalığında banyo yapılabilir mi’ olmaktadır. Çünkü ciltte beliren kabarcıkların daha da artması ya da iltihaplanmalar gibi istenmeyen sorunların oluşması tedirginlik verir. Bu konu da rahatlıkla söyleyebiliriz ki zona hastalığında banyo yapılabilir. Aksine, cildi temiz tutmak, hijyeni ön plana çıkarmak bireyleri pozitif yönde etkiler.
Bu hastalık süresince yapmanın birey üzerinde birçok faydası vardır. Fakat burada dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Özellikle suyun sıcaklığı, uzmanların belirlediği ölçüde hazırlanmalıdır. Burada ortak görüş, banyo suyu sıcaklığının ılık seviyede olmasıdır. Çünkü aşırı sıcak su, zona hastalığına yakalanan bireylerin ağrılarını arttırabilmektedir. Ilık bir suyla kabarcıklara kompres uygulamak ağrıları hafifleteceği gibi aynı zamanda da kaşıntı durumunu minimum seviyeye düşürür.
Ayrıca zona hastalığının tedavi sürecinde bireyin stresten uzak durması hayli önemlidir. Ilık bir duş ile vücudunu gevşeten bireyler, aynı zamanda da psikolojik olarak rahatlarlar. Burada üzerinde durulması gereken bir husus da banyo sonrası yapılacak uygulamadır. Ilık suyla duş alan zona hastaları daha sonrasında yaraların üzerlerine pansuman uygulamalıdırlar. Böylelikle iltihaplanmaların önüne geçilmiş olunur.
Zona Hastalığı Bulaşıcı mı?
Banyo yapmanın zona hastalarını olumsuz yönde etkilemediğini belirttik. Fakat bu işlemde aile içindeki diğer bireylerin sağlığına da dikkat edilmesi önemlidir. Zira bu hastalık özellikle cilt üzerindeki yaralar kabuk bağlayıncaya kadar yüksek derecede bulaş riski taşır. Bu nedenle henüz yaraları kabuk bağlamamış kişiler diğer bireylere zona hastalığını bulaştırmamak için dikkat etmeliler. Örneğin banyo yaptıktan sonra küvet veya duşa kabini temizleyebilirler. Aynı zamanda duştan sonra bir süre diğer bireylerin banyo kullanımını kısıtlayabilirler.
Zona Hastaları Banyo Yaparken Nelere Dikkat Etmeli?
Zona hastalığı esnasında banyo yapmanın bireyler üzerinde herhangi bir sakıncası yoktur. Fakat normal bir banyo sürecinin dışına çıkılması ve bir dizi kurallara dikkat edilmesi gerekir. Zira hassas bir hastalıktır. Peki bu hastalıkta banyo yapanlar nelere dikkat etmelidir. İşte cevabı…
- İlk olarak dikkat edilmesi gereken husus, su sıcaklığının belirlenen derecede olmasıdır. Hekimlerin tavsiye ettiği su sıcaklık değeri ‘ılık’ olarak ifade edilir.
- Cildin tahriş edilmemesi gerekir. Özellikle yaraların olduğu bölgelere kimyevi duş maddeleri sürülmemeli ve üzerlerine lif uygulaması yapılmamalıdır. Banyo esnasında kullanılabilecek maddeler, tamamen uzman hekim tarafınca belirlenmemelidir.
- Yaraların mikrop kapmaması için banyo esnasında herhangi bir yüzey ile temastan kaçınılmalıdır.
- Tazyikli su püskürtülmemeli, hafif ve yumuşak bir su akışı tercih edilmelidir.
- Duş sonrasında yaralı bölgelere pansuman uygulanmalı. Böylelikle iltihaplanma ihtimalini minimum seviyeye indirmek mümkün.
Yukarıda belirttiğimiz maddeler dikkatlice uygulandığı taktirde bu hastalığa sahip olan kişiler banyo yapabilir. Fakat bazı bireylerde hastalık sürecinde farklı komplikasyon görülebildiğinden son kararı uzman hekimlerin vermesi daha doğrudur. Eğer tedavi sürecinde banyo yapmak istiyorsanız öncelikle hekiminize danışmanızda fayda var.
Bu içerik de ilginizi çekebilir:Her Kadın Silueti Bu Kokuyla Taçlanmalı: Chanel No. 5