Prostat Nedir? Prostat Kanseri Neden Olur?Prostat Kanseri Cinselliği Etkiler mi?

Prostat, bütün erkeklerde bulunan bir organdır. Erkeklerin üreyebilmesini sağlayan, en önemli görevi erkek spermini koruyucu sıvıyı üretip, spermleri de bu sıvının içerisinde saklayabilmektir. Prostat bezinin görevi erkeklerde beyazımsı bir salgı üretmesidir. Bu beyazımsı sıvı da meninin belli bir kısmını oluşturur.

Birçok erkekte 40 ila 50 yaş sonralarında iyi huylu prostat büyümeleri olabilir. İyi huylu da olsa prostat büyümeleri mutlaka düzenli aralıklarla gözlenmelidir. Bazı prostat büyümeleri müdahale gerektirmeden ilaç tedavisi ile geçirilebilmektedir. Hepsi aynı risk faktörünü taşımaz. Ancak iyi huylu da kötü huylu da olsa aynı belirtiler olduğu için dikkate alınmalıdır.

 

Prostat Kanseri Neden Olur?

Prostat kanseri riski günümüz rakamlarına bakarsak oldukça yüksek. Erken tanının çok önemli olduğu prostat kanserine karşı önlem alabilmek adına 50 yaşını geçtikten sonra yılda en az bir kez prostat kontrolü yapılmalıdır.

Tıptaki ilerlemelere rağmen prostat kanserine neyin sebep olduğu henüz bulunamamıştır. Genel etkenler sıralanabilmekte ancak net bir sebep ortaya konulamamaktadır. Ailedeki genetik faktörler etkilidir. Aile büyüklerinde bu hastalığın olup olmadığına bakılır. Sonrasında yaş faktörü de etkili olacaktır. Tüm bunların yanında zararlı alışkanlıkların olması, alkol sigara gibi. Düzgün bir beslenme alışkanlığının olmaması, obezite, hareketsiz bir hayat tarzı ve kırmızı et ağırlıklı olarak beslenme alışkanlığı olası sebeplerin arasında sayılabilir.

Aynı zamanda fiziksel aktivitenin sınırlı olduğu bir yaşam tarzını benimsemek de birçok hastalığa davetiye çıkardığı gibi prostat kanserini de tetikleyen etkenlerden birisidir. Ancak tüm bunlar olası etkenlerdir. Henüz ispatlanmış bir neden bulanamamıştır. Ancak aile öyküsü önemli bir neden teşkil etmektedir.

 

Prostat Kanseri Belirtileri Nelerdir?

İlk evrelerinde neredeyse hiçbir belirti göstermeden sinsice ilerleme gösterir. Özellikle elli yaş sonrasında ortaya çıktığı için mutlaka belirli aralıklarla kontroller yapılmalıdır. Çünkü hastalığın son evrelerinde tedavi şansı azalmaktadır. Erken tanının hayat kurtardığı prostat kanserinde şüphe duyduğunuz ilk belirti de hekiminize danışmakta fayda vardır. Prostat kanserinin belli başlı belirtilerini şöyle sıralayabiliriz:

• İdrar yaparken güçlük çekmek, hatta yapamamak
• Kasık bölgesinde ağrı hâli
• Sertleşme güçlüğü
• Sürekli idrara sıkışıyormuş hissi ile sık sık idrara çıkma
• İdrardan ya da meniden gelen kan
• Boşalma esnasında kasık bölgesinde hissedilen ağrı
• Genel kemik ağrısı
• İdrar bitmesine rağmen damla damla akmaya devam etmesi

Özellikle tüm vücutta olabilen genel kemik ağrıları prostat kanserinin genellikle ileri evrelerinde olmaktadır. Diğer tüm belirtiler iyi huylu bir tümörün belirtileri olabileceği gibi kötü huylu bir tümöre de işaret olabilir. O sebeple olası belirtiler göz önünde bulundurulmalı erken tanının kanser hastalıklarında çok önemli olduğu da unutulmamalıdır.

 

Prostat Kanseri Evreleri

Erken tanıda çok güzel sonuçların elde edildiği prostat kanseri, geç bir evre de teşhis edildiğinde tümör hücreleri diğer dokulara da yayılmaya başlayabiliyor. Ve bu noktada ne yazık ki tedavi çıkmaza girebiliyor. Tümör kemiklere ilerleyerek yayılıyor, şiddetli kas ve kemik ağrıları ile de kendisini gösteriyor. Erken yaşlarda yakalanma riski yok denecek kadar az olan bu hastalık ileri yaşlarda erkeklerde çok yüksek oranda görülüyor.

 

Prostat kanserinin evreleri, yayılma dereceleri de en az belirtileri ve sebepleri kadar dikkat edilmesi gereken bir husustur. Prostat kanserini tedavi edebilmek için de hangi evrede olduğunun bilinmesi çok önemlidir. Prostat kanseri dört evreden oluşmaktadır. Bu evreleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Evre 1: Tümör henüz bu evrede ilerleme göstermemiştir. Belirtileri bile neredeyse yok denecek kadar azdır. Tümör hücrelerinin henüz sadece prostat bezinde olduğu evredir. Ancak kontrol için düzenli aralıklarla doktora gidiyorsanız tespit edilebilir. Onun dışında tespit edebileceğiniz bir evrede değildir.

Evre 2: Bu evrede de belirtiler yok denecek kadar azdır. Ancak tümör hücreleri artarak çoğalma eğilimindedir. Tümörlü hücrelerin dışarıya yayılım göstermediği bir evre olduğu için tespit edilemez. Ve sinsice yayılmaya devam eder.

Evre 3: Henüz kemik ve kaslara ulaşmadığı evredir. Ancak kanserli hücreler prostat bezini aşmaya başlamıştır. Bu süreçlerde tespiti tedavi açısından önemlidir.

Evre 4: En riskli evredir.Tümör hücreleri yayılarak kas ve kemiklere hatta diğer organlara kadar sıçramış olabilir. Tedavi şansının düştüğü bir evredir.

 

Prostat Kanseri Cinselliği Etkiler mi?

Prostat kanserinin belirtilerinden bahsederken sertleşme, ereksiyon sorunlarının yaşandığından bahsetmiştik. Hastanın sık idrara sıkışması, çok sık idrara çıkma isteğinin olması sebebiyle sertleşmede sorun yaşanabiliyor. Bu rahatsızlığı yaşayan kimseler sürekli idrara çıkma isteğinin doğacağını düşünerek kendisinde stres yaratıyor. Aslında sertleşmeyi tetikleyen, bunun altında yatan nedenler de çok önemli.

Görüldüğü üzere de en temel faktör stres. Bunun yanı sıra son evrede olan hastaların bazılarında erken boşalma sorunu da gözlemlenebiliyor. Prostat tedavisinde kullanılan ilaçlar da sertleşmeyi ve erken boşalmayı tetikleyebiliyor. Erken evrelerde cinsellikle ilgili belirgin bir sorun yaşandığına dair de bir şikâyet ve tanı bulunmuyor.

 

Cinsellikle ilgili riskler çoğunlukla kendisini son evrelerde gösteriyor. Hem hastalığın hem de yaşın etkilediği düşünülürse cinsellikle ilgili risk faktörü de artıyor. Kas ve kemiklere kadar yayıldığı dördüncü evre de sertleşme sorununun daha fazla oranda olduğu gözlemlenmiş. Üçüncü ve ikinci evredeki hastalarda sertleşme problemi çoğunlukla belirtilerinden kaynaklı olarak psikolojik. Aslında zihin rahatlatıldığında ve baskı altında hissedilmediğinde belirgin bir cinsel problem de olmuyor.

Bazı hastalar da ise nadir olarak sertleşme ve erken boşalma durumu gözlemlenebiliyor. Ancak bu durum geçici olarak yaşanıyor. Prostat kanseri ameliyatlarından sonra da bazı hastalarda ereksiyon sorunu gözlemlenmiş.

 

Prostat Kanseri Tedavisi

Hastalık ilk evrelerinde ise yayılma göstermediği için takip edilerek gözlemlenir. Belirli periyotlar ile kontrolü yapılır büyüyüp büyümediğine bakılır. Mikroskop ile incelendiğinde küçük ölçekli kanser hücresi ise herhangi bir tedavi bu aşamada uygulanmaz, gözlemlenir. İleri yaşlarda olası riskleri değerlendirilir.

İlerlemiş son evrelerde ise genellikle cerrahi yönteme başvurulur. Yayılma göstermiş bu evrede cerrahi yöntem oldukça başarılı sonuçlar elde etmektedir. Hasta muayene edildikten sonra hangi cerrahi yöntemin uygulanacağına karar verilir. Günümüzde, robotik cerrahi, laparoskopik ve de açık cerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Bu yöntemler ile risk almadan bütün prostat alınarak yayılması engellenmiş olur.

 

Kanser hücresinin fazla yayılma göstermediği evrede uygulanabilecek en iyi yöntem laparoskopidir. Laparoskopik yöntem şimdiki teknoloji ile birkaç delik açılarak oradan giriş yapılarak gerçekleştirilen bir yöntemdir. Bu yöntem ile hastanın da daha az ağrı ve acı hissetmesi sağlanır. Ameliyat sonrasında da kesi olmadığı için tedavi süreci kısa zamanda tamamlanır.

Erken evrelerde uygulanan bir başka tedavi yöntemi de ışın tedavisi yani radyoterapidir. Işın ile de hastalarda oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır. Tüm bu yöntemler ileri teknoloji sayesinde kolaylıkla uygulanmaktadır. Buradaki amaç erken tanı ile cerrahi müdahaleye gerek kalmadan gözlem ve takip ile ya da ilaç tedavisi ile sonuç almaktır. Kanser de erken teşhis çok önemlidir.

Bu içerik de ilginizi çekebilir:Bronzer Nedir? Bronzer Nasıl Kullanılır?