Yazıda Neler Var?
Ayrılıklar, ölümler ve hatta büyük yaşam geçişleriyle gelen kayıp ve keder duyguları, kendimizi mağlup hissetmemize ve nihayetinde kalp kırıklığı hissiyatına neden olabilir… Kolay olmasa da kalp ağrısının diğer tarafında bir ışık var ve sağlıklı başa çıkma mekanizmalarından oluşan bir ilkyardım çantası, oraya tek parça halinde ulaşmanıza yardımcı olacaktır… Kalp kırıklığının belirtilerini ve kalp kırıklığı ile nasıl başa çıkılabileceğini uzmanlardan öğrenelim:
Kalp Kırıklığı Belirtileri
“Kalp kırıklığı” ifadesini duyduğumuzda aklımıza ilk gelen her zaman romantik ilişkiler olur. Ancak sevdiği bir insanı kaybeden herkesin öğrenmek zorunda kaldığı gibi, kalp ağrısı mutlaka romantik olmak zorunda değildir. Yaşanan her tür kayıp, ayrılıklarla ilişkilendirilen duyguların ve hatta fiziksel acıların çoğunu ortaya çıkarabilir.
Evlilik ve Aile Terapisti Shane Birkel‘in açıkladığı gibi, insan olarak ilişkilere doğal olarak bağlıyız. Evrimsel bir bakış açısından, başkalarıyla güçlü bağlantılara sahip olmak, hayatta kalmamız için zorunluydu. Ve şimdi, yakın bir ilişkinin kaybını yaşadığımızda, bu yıkıcı ve dünyayı sarsıcı bir duygudur.
Birkel, bir insana duygusal olarak yakın hissettiğimizde, özellikle de birlikte uzun zaman geçirdiysek, onu geleceğimizde de gördüğümüzü ve benlik algımızın bir kısmının bu ilişkiyle ilişkilendirildiğini söylüyor. Ve ilişki bir şekilde sona erdiğinde, hayal ettiğimiz gelecek ve o kişi aracılığıyla benlik duygumuz dengesini kaybediyor ve kafamız karışıyor.
Bu tür bir kargaşa birçok duyguyu beraberinde getirir (kederin aşamalarını düşünün, yani inkar, öfke vb.), ancak fiziksel semptomlara da neden olabilir. Araştırmalar, nörolojik olarak aşka bağımlı hale gelebileceğimizi ve hatta bir ayrılıktan sonra “geri çekilme” yaşayabileceğimizi gösteriyor. Ve hatta yoğun duygusal veya fizyolojik stresin ortasında meydana gelen bir tür kalp rahatsızlığı olan “kırık kalp sendromu” ile birlikte gerçekten de tarifi zor acılar çekiliyor.
Kalp Kırıklığı Nasıl Geçer?
İster sevdiğiniz birini kaybetmiş olun ister hiç de hazır olmadığınız bir ayrılıkla uğraşıyor, kalp ağrısı gerçekten çok zor! Ama unutmayın ki sonsuza kadar sürmeyecek. Zaman ve sabır gerektirse de sonunda kendiniz hakkında bir şeyler öğrenmiş, bir insan olarak büyümüş ve kendi direncinizi güçlendirmiş olacaksınız. İşte bu yıkıcı süreci daha katlanılabilir kılmak için yapılabilecekler:
- Yas tutmak için kendinize izin verin.
Birkel, danışanlarının yaptığı en büyük hatalardan birinin bir ayrılık ya da kayıp sonrası hissedilen duyguları bastırmak ya da görmezden gelmeye çalışmak olduğunu söylüyor. Üzgün ya da kızgın hissettiğiniz için kendinizi utandırmanıza gerek yok diyor ve ekliyor “kendinizi ön plana çıkarmak ve üstesinden gelmek” zorundaymış gibi hissetmenize de gerek yok!
Aslında, oldukça hızlı ilerlemiş gibi görünen danışanları olduğunda, duygularını gerçekten işlemediklerini ve yas tutmadıklarını ekliyor. “Çünkü bu duygular başka bir şekilde de olsa, eninde sonunda ortaya çıkacak,” diye belirtiyor, “gerekeni hissetmek için kendinize izin verin.”
- Kendinize merhamet edin.
Aynı şekilde, bu zor zamanlardan geçerken kendinize karşı nazik olmanız da önemlidir. Birkel, iyileşme sürecinin önemli kısmının kendine şefkat göstermekten geçtiğini söylüyor.
“Büyükannesini yeni kaybetmiş bir arkadaşınıza ‘Üzülme, iyileşeceksin’ demezsiniz” diye açıklıyor, o yüzden kendinizle de bu şekilde konuşmayın. Kendinize bir arkadaşınız gibi davranın: “Üzüntü, keder ve yalnızlığı hissetmenize yardımcı olması için bunu kendi kendinize konuşarak yapabilirsiniz.”
- Destek sisteminize güvenin.
Bir ilişkinin kaybını yaşamış olsanız da hayatınızda hala sizi desteklemek ve yanınızda olmak isteyen arkadaşlarınız ve aileniz var, bırakın yardım etsinler!
Birkel’in yanı sıra bir diğer Evlilik ve Aile Terapisti Linda Carroll M.S. da topluluğunuza güvenmenin öneminin altını çiziyor:
“Sadece kendinizi tecrit etmemenize yardımcı olmakla kalmazlar, aynı zamanda içinizi dökmenize yardımcı olur, bir destek sistemi veya ihtiyacınız olduğunda sadece bir ortak görevi görebilirler.”
- Sağlıklı alışkanlıklar ve rutinler geliştirin.
Duygusal olarak çalkantılı bir dönemden geçerken temel şeylerle ilgilenmek zor olabilir, ancak bu aynı zamanda sağlıklı alışkanlıkların gerçekten bir fark yarattığı zamandır! Birkel, egzersiz yapmak (merhaba, endorfin!), doğru yemek yemek ve hoşunuza giden aktiviteleri planlamak gibi şeylere odaklanmanız gerektiğini vurguluyor.
“Bu tür aktiviteler düzenli gerçekleştirildiğinde, umutsuzluğa düşmemeniz için ayaklarınızın yere basmaya devam etmesine yardımcı olur” diye ekliyor. Unutmayın, aktif olduğunuzda, sağlıklı olduğunuzda ve kendinizi insanlarla çevrelediğinizde çok daha fazlasısınız ve hayatınızda olup biten her şeyle başa çıkabilirsiniz!
- “Hem/ve” ifadelerini kullanın.
Carroll, “hem/ve” ifadelerini kullanmanın yalnızca duygusal deneyiminizi doğrulamanıza değil, aynı zamanda kendi temel duygunuza da erişmenize yardımcı olduğunu açıklıyor. Burada bir farkındalık bileşeni var, diye ekliyor. “Kendimi çok mutsuz hissediyorum ve elimdeki projeyi bu hafta sonu bitirmem gerekiyor” veya “Hem derin bir boşluk içinde gibiyim hem de çıkmak için kolumu kıpırdatmak bile istemiyorum ve vücudumun hareket etmeye ihtiyacı olduğunu biliyorum” gibi ifadelere yönelerek içinde bulunduğunuz durumu kabul ederken aynı zamanda çıkış yolunun da farkında olduğunuzu unutmazsınız.
- Dürtüsellikten kaçının.
Özellikle yaşanan ayrılıktan sonra eski sevgiliye ulaşma söz konusu olduğunda, derin kayıplar, daha çok risk almamıza ve dürtüsel davranmamıza neden olabilir. Carroll’ın açıkladığı gibi,
“Karşılık verme, sevgilinizi arama, zararlı bir şey yapma vb. arzunuzun yoğunluğu, bunu yapmanın bilgeliğiyle ilgili değildir.”
Uzmanlar, dürtüsellik, ani tepkiler veya dürtü nöbetleriyle uğraşıyorsanız, dikkatli duraklamalar uygulamanızı ve bu duygulara göre hareket etmeden önce en az 24 saat beklemenizi öneriyor. “Üzerine uyumak” deyimini hatırlayın…
- Yazın.
Terapist Jesse Kahn, yaşadığınız kalp kırıklığı hakkında günlük tutmanın harikalar yaratabileceğini belirtiyor. Aslında araştırmalar, boşanmaları hakkında yazan yeni boşanmış kişilerin, zihinsel kaygılarının daha hızlı iyileştiğini gösteriyor.
Kahn, “Yazmak, insanlar için hayattaki en kutsal ve iyileştirici eylemlerden biridir” diyor, “Üstelik yazacak alan ve zaman yaratmak, hissettiğiniz duygulara ve tüm bunların neden bu kadar acı verici olduğuna dair size daha iyi bir fikir verebilir.” Ve bu sadece romantik olanlar için değil, herhangi bir kayıp için geçerlidir.
- Zaman kaybetmeden flört sahnesine geri dönmekten kaçının.
Berkel’e göre, eğer söz konusu kalp kırıklığının sebebi bir romantik ilişkinin son bulmasıysa, genel olarak konuşursak, tekrar biriyle birlikte olmaya başlamadan önce kendinize biraz zaman vermek iyi bir fikirdir.
“Kendinizi daha iyi hissetmek için başkalarından, çok fazla ilgi görmek istediğinizi fark ederseniz, dikkat etmeniz gereken bir şey var” diye açıklıyor, “Bu, yas sürecinden kaçındığınızın veya boşluğu uzun vadeli bir çözüm olmayacak bir şeyle doldurmaya çalıştığınızın bir işareti olabilir.”
- Bir ruh sağlığı uzmanıyla konuşmayı düşünün.
Ve son olarak, gerçekten zorlanıyorsanız, terapiye gitmeyi düşünün. Bazen yaşadıklarınız ve hissettikleriniz bir profesyonelin rehberliği ve desteği olmadan başa çıkmak için çok zor olabilir. Birkel,
“Kendi başınıza yönetmeniz çok zor gibi geliyorsa, terapi kesinlikle yardımcı olacaktır” diyor.
Bu içerik de ilginizi çekebilir: Gripin Nedir? Nasıl Kullanılır? Gripin Yan Etkileri ve İçeriği Nedir?