Site icon Zevosis

Fight Club’ın Yönetmeninden: Mindhunter Konusu, İncelemesi ve Karakterleri

Fight Club'ın Yönetmeninden: Mindhunter Konusu, İncelemesi ve Karakterleri

1970’lerin sonlarında geçen Mindhunter, bir dizi katille görüşme yaparak; iç dünyalarını, düşüncelerini ve kimi neden öldürdüklerini anlamak için Abd’nin farklı eyaletleri arasında bir yolculuğa çıkan 2 FBI ajanını konu alıyor. FBI ajanları Bill Tench ve Holden Ford’la başlayan hikâyemize daha sonra danışman olarak katılan ve katillerin düşüncelerinden bir taslak oluşturmaya çalışan Dr. Wendy Carr da katılır. Bu üç korkusuz, oturup saatlerce katillerle yapılan görüşmelerinin ses kayıtlarını dinleyip üzerinde tartışarak tüm dünyayı etkileyecek yeni bir alanın temelini atmaktadırlar.

 

Dr. Wendy’nin zekice çıkarımları ve katillerin işledikleri korkunç eylemlere objektif bir noktadan bakma yetisine, genç FBI ajanı Holden’ın çevresindeki eski kafalıları çıldırtma seanslarına ve deneyimli FBI ajanı Bill Tench’in sert görüşünü altındaki yumuşak kalbine bir adım uzaklıkta hissedeceğiniz bir gerçeklikle yazılmış ve yönetilmiş diziyi bir oturuşta izlemek isteyeceğiniz kesin!

 

Mindhunter Konusu

FBI’da arabulucu olarak görev yapan 29 yaşındaki Holden Ford, hep daha fazlasını yapmak ister ve bunun için de FBI’ın ve diğer güvenlik güçlerinin suçlulara yaklaşımlarını eksik görür. FBI ajanlarına ve polislere özellikle rehine almış suçlularla arabuluculuk yapma teknikleri hakkında dersler vermekte olan Holden, bir gün başka bir sınıfta ders veren deneyimli FBI ajanı Bill Tench’i görür ve dinleme fırsatı yakalar. Bill’in suçlulara ve katillere farklı bir noktadan yaklaşımı dikkatini çeker ve tanışırlar.

 

Zamanla birlikte FBI’ın Davranış Bilimi Bölümü’nde çalışmaya başlayan ikili yollara koyularak küçük kasaba ve şehirlerdeki polislere dersler vermeye başlar. Bu yolculuklar sırasında seri katillerle görüşme fırsatı yakalayan Holden, uzun süredir istediği bir kaynağa ulaştığında Bill’i de ikna ederek seri katillerin, tecavüzcülerin zihinlerini daha yakından inceleme fırsatı yakalar! Ekip, Dr. Wendy Carr’ın da katılmasıyla tamamlanır ve asıl hikâye başlar.

 

Mindhunter Oyuncuları

Her oyuncunun deyim yerindeyse cuk diye rolüne oturduğu yapımda oyuncular ve canlandırdıkları karakterler incelikle yazılmış senaryo ile birleştiğinde izleyiciler için ortaya görsel bir şölen çıkıyor. Hem FBI ajanları hem de seri katil rolündeki oyuncuların akıp giden diyalogları diziyi gerçekçi bir noktaya taşıyor. Mindhunter dizisindeki karakterler ve oyuncular işte şu şekilde:

 

Mindhunter Karakter Analizleri

FBI’da genç bir ajan olan Ford, rehin alma durumlarında arabuluculuk yaparak kazandığı deneyimleri ve fikirleri daha ileri taşımak ve seri katillerin düşünce yapılarını incelemek istemektedir. Bu isteği başta pek çok müdür tarafından imkansız olarak nitelendirilse de, şans Ford’un yüzüne güler ve tanıştığı yine bir FBI ajanı olan Bill Tench’le çalışmaya başlar.

Serinin ilk sezonunda kişisel hayatına da çok yer verilen Holden Ford, kimi zaman kendi dediğini yapan ve laf dinlemez bir ajan görüntüsü çizse de, grubun en genci olarak dinamizmi hep doruklarda tutar. İnatçı ve kendinden emin yorumlarıyla, yeni kurulan FBI bölümü içinde, seri katillere en çok sempati duyan karakter gibi görünmektedir ve bu, kendisine ortakları tarafında da dile getirilir.

Deneyimli bir FBI ajanı olan Tench, büroda neyin ne olduğunu ve herkese nasıl davranması gerektiğini bilen sert görünümlü ve az konuşan bir karakterdir. Başta Holden ile kişisel hayatı hakkında ketum olan Bill, zamanla açılır ve kendi problemlerinden bahsederek babacan tavrını ortaya çıkartır.  Büroda Holden için bir nevi baba figürü olan Tench, Holden’dan farklı olarak seri katiller ve tecavüzcülerle yaptıkları görüşmelerden hiç zevk almaz ve onlara hiç sempati duymaz.

Holden ve Bill’in projelerini tanıtmak için görüştükleri Dr. Carr, dizide objektifliğin ve zekanın sesi olarak karşımıza çıkar. Kişisel hayatını ilk sezon kısaca gördüğümüz Carr, ikinci sezonda daha ayrıntılı bir şekilde tanıma fırsatımız oluyor.  Wendy serinin başında ikilimizle umut verici bir başlangıç yapmamış gibi görünse de zamanla üçlünün arasındaki ilişki derinleşir ve bağları kuvvetlenir.

Karşımıza ilk sezonun ilerleyen bölümlerin çıkan FBI ajanı Smith, bebeksi görünümü ve benzer aileci yapısıyla, dünyayı gerçekçi ve bazen fazla karanlık gören gruba farklı bir bakış açısı getiriyor. Holden’ın Smith’e seri katillerin konuşmalarını dinlettiği sahne de görülmeye değer!  Smith’in bir nevi bizim tepkilerimizi verdiğini söylersek yanlış olmaz sanırım.

Serinin başlarında sert ve ve inançlarından taviz vermeyen biri gibi karşımıza çıkan birim amiri Robert Shepard, daha sonra Holden,Bill ve Wendy’nin daha geniş çapta bir araştırma yapmasına yardım eder. Tabii bu esnada bazı aksaklıklar da çıkmıyor değil. Böyle zamanlarda zıpır Holden’ın laf dinlemez tavırlarına karşı her zaman içten bir göz devirme yaptığına neredeyse eminiz!

 

David Fincher’dan Heyecanı Bitmeyen Bir Seri

Dövüş Kulübü, Yedi ve Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi gibi efsane filmlerin tanınan yönetmeni Fincher, Mindhunter ile izleyiciyi kimi zaman geren kimi zaman da 70’lerin sıcak havasını hissettiren bir çekimle karşılıyor.

 

Mindhunter Künye

Ekim 2017’de ilk bölümüyle seyirci karşısına çıkan Mindhunter’ın senaryosunu Joe Penhall yazarken, bölümlerin büyük çoğunluğunda yönetmen koltuğunda David Fincher’ı izliyoruz. Kimi bölümlerde farklı yönetmenler olsa da, dizinin bütünlüğü bozulmamakla kalmıyor aksine diziye başka bir açıdan dalmamızı sağlıyor!

Şimdiye kadar iki sezon yayınlanan dizinin ilk sezonunda 10 bölüm, ikinci sezonunda ise 9 bölüm bulunuyor. Her bölümün ortalama 1 saat olduğu Mindhunter’da yapımcılar; Charlize Theron, Joe Penhall ve David Fincher.

Dizinin en ilgi çekici yönlerinden biri de ( kimileri için korkutucu da olsa) olayların gerçek cinayetlere dayalı olması. Dizinin uyarlandığı kitabın yazarları John E. Douglas ve Mark Olshaker’ın 1995’te ilk kez yayınlanan Mindhunter: “Inside the FBI’s Elite Serial Crime Unit”  kitabında seri katillerle yaptıkları görüşmeler dizide neredeyse aynı şekilde karşımıza çıkıyor. Bu da seriyi oldukça tüyler ürpertici yapıyor. Kimi bölümlerde katillerin kendi kendilerini de tahlil etmelerine şahit olduğumuz dizide siz de kendinizi onların iç dünyalarını merak ederken bulabilirsiniz.

Serideki karakterler temellerini kitaptaki gerçek kişilerden almış olsa da, kimi yerlerde değişiklikler de yapılmadı değil. Örneğin Dr. Wendy Carr’ın karakteri, Dr. Ann Wolbert Burgess’ten ilham alınarak yaratıldı. Tıpkı Carr gibi Dr. Ann Wolbert de FBI için sık sık danışmanlık verdi ve özellikle tecavüz kurbanları üzerinde çalışmıştı. Ama diziden farklı olarak bir gerçek hayatta bir erkekle evli ve bir çocuğu var.

 

IMDb puanı 8.6 olan dizinin 3. bir sezonun şu anda ufukta olmadığını da üzülerek belirtmek zorundayız. Dizinin masraflarıyla izlenme sayısının yeterli olmadığına dikkat çeken yönetmen ve yapımcı David Fincher, belki gelecekte bir güzellik yapar ve diziye devam eder diye umuyoruz!

Bu içerik de ilginizi çekebilir: Ricky Gervais’ten Mutlaka İzlemeniz Gereken Bir Kara Komedi: After Life Konusu ve Oyuncuları

Exit mobile version