Yazıda Neler Var?
Doğum günleri birçok insanın hayatında önemli bir yere sahiptir. Yılda bir kez de olsa hatırlanmak, kendini farklı hissetmek birçok insan için çok önemlidir. İnsanlar doğum günlerinde hatırlanıp, iyi dilekler ve hediyeler almak ister. Peki doğum günü geleneği nereden gelmiştir. Hiç düşündünüz mü?
Geçmiş tarihlerde kişilerin doğumundan çok ölümünde çeşitli kutlamalar yapılırdı. Ancak bu durum sadece erkeklere özel yapılırdı. Kadın ve çocukların böyle bir hakları bulunmamaktaydı. Geçmiş tarihte birçok buluşa öncülük eden Mısırlılar, doğum günü kutlamalarında da yine dünyaya öncü olmuştur. Tarihte bilinen ilk doğum günü kutlaması Eski Mısır’da M.Ö. 3000’li yıllarda gerçekleştiği düşünülmektedir. Bu doğum günü kutlamaları bir firavuna aitti. Ancak doğum günü partisine sadece elit kesim değil, köleler, hizmetçiler, işçiler, çevre halkı kısacası herkes katılabiliyordu. O güne özel hayvanlar kesilerek halka dağıtılır, hatta suçlu ve köleler özgür bırakılabiliyordu.
Daha sonra ise Babilliler hükümdarlık ailesindeki erkeklerin doğum günlerini kayıt altına alarak, kutlamaya başladı. Adet daha sonra diğer soylular tarafından da uygulanmaya başladı. Ardından doğum günü adet Yunanlılar tarafından uygulanmaya başladı.
Doğum Günlerinde Neden Mum Üflüyor, Pasta Yiyoruz?
Doğum günü kutlama geleneği Mısırlılardan sonra Eski Yunan medeniyetine geçiyor. Artemis, Eski Yunan medeniyetinde av ve ay tanrıçası olarak biliniyordu. Her ayın 6’sında Artemis’in doğum günü kutlanıyordu. Artemis’in kendisine un ve baldan bir pasta yaptığına inanılıyordu. Artemis için dolunay günlerinde, dolunayı temsilen yuvarlak bir pasta yapılıp, aydınlık ay gibi görünmesi için üzerine yanan mumlar dikiliyordu. Tanrılar için yapılan doğum günü kutlamaları daha sonra insanların için de yapılmaya başlandı. Ancak sadece erkeler için doğum günü kutlaması yapılmış, hatta ölümden sonra da devam ettirilmiştir.
Doğum günü geleneği daha sonra Roma İmparatorluğu’nda görülmeye başlamıştır. Roma’da önemli devlet adamlarından doğum günü milli bayram ilan edilir ve çeşitli etkinliklerle kutlamalar gerçekleştirildi. Hatta Sezar’ın doğum günü festival havasında kutlanmıştı. Yine burada da pasta ve mumlar görülmekteydi.
Doğum Günü Geleneğinin Tarihsel Gelişimi
Hristiyanlığın doğmasının ardından doğum günü kutlama adete sona ermiştir. İlk Hristiyanlar gördükleri zulüm ve sıkıntılar nedeniyle dünyanın kötü bir yer olduğunu düşünüyorlardı ve dünyaya gelmenin, doğuşun hiçbir önemi yoktu. Bu yüzden insanları dünyaya gelmenin kutlanacak bir yanı olmadığı ve ancak ölüm gününün kutlanması gerektiğini düşünüyorlardı. Çünkü ilk Hristiyanlar için ölüm dünyanın çilesinden kurtulmak anlamına geliyordu. Kilise M.Ö. 245 tarihinde Hz. İsa’nı doğum gününü belirlemiş, ancak bunu putperestlik olarak görmüş ve bunun kutlanmasını günah olarak kabul etmiştir. Kilisenin doğum gününe bakış açısının 4. yüzyıldan sonra değişmesiyle, 25 Aralık Hz. İsa’nın doğum günü ‘Christmas’ (Noel) olarak kutlanmaya başlandı. Ancak bu doğum günü kutlamalarının aile bireylerine yayılması 800 yıl sonra mümkün olabilmiştir.
Avrupa’da günümüzdeki gibi doğum günü kutlamaları 12. yüzyılda başlamıştır. Doğum günü pastasının bilinen tarihi Helen uygarlıklarına kadar uzanır. Bir kutlama amacı ile ortaya çıkması ise Ortaçağ’da Almanya’da olmuştur. Çocukların ilgi beklentisi, 13. yüzyılda günümüzden olduğundan daha fazla durumdaydı. Adete doğum günü kutlamaları festivale dönüşüyordu. Doğum günü kutlaması sabaha karşı, şafakta, gün ağarırken başlıyordu. Gösterişli pastalar hazırlanıyor, üstü yanan mumlarla donatılıyordu. Pastanın üzerindeki mumlar yemek vakti gelene kadar değiştirilerek, sürekli yanar durumda olması sağlanıyordu. Yemeğin başında bekleyen doğum günü çocuğunun pastanın üzerindeki mumları üflemesiyle festival başlıyordu. Pastadaki mumlar çocuğun yaşının 1 fazlası oluyordu. Fazla bunun sönecek hayat ışığını simgelemekteydi. Doğum günü çocuğu için özel hediyeler hazırlanıyor, istediği yemekler yapılıyordu. Buradan da anlayacağınız üzere o dönemlerde gerçekleştirilen doğum günü kutlamaları tamamen çocukların ilgisi için yapılmaktaydı.
Farklı Medeniyetlerde Yapılan Doğum Günü Kutlamaları
Almanlarda doğum günü kutlama geleneği oldukça farklıdır. O dönemlerde Almanlar doğum günü kutlamalarını sadece çocuklar için yaparlardı. İnanışa göre doğum günü çocuğunun çevresinde çember oluşturularak, ruhların şeytanlar tarafından çalınmasına engellenirdi. Bu çember geleneği günümüze kadar Hristiyanlıkla beraber gelmiştir. Almanlar bu geleneği ‘çocuk bayramı’ olarak nitelendirmekteydi. Hediye verme yoktu. Sadece küçük sade bir kutlama ve dilek tutma ile son buluyordu.
Eski Türklerde ise bu gelenek ‘ad günü’ olarak nitelendirilmekteydi. Doğum günü kutlamadan ziyade, ad koyma işleminin yapılması ve kutlanmasını kapsamaktadır. İlk ad verme olayı, Boğaç Han hikâyesinde görülmektedir. Ad koyma günü çocuğun doğumundan birkaç yıl sonra gerçekleştirilen törenle kutlanırdı. Pasta kesme gibi uygulamalara ise rastlanmamıştır. Günümüzdeki gibi kutlamalar Eski Türkler’de görülmemiştir.
Doğum günü kutlamalarının gelişimi ve süreci İslam inancına terstir. İslam medeniyetinde doğum günü kutlama gibi etkinlikler görünmemiştir ve batı kültüründen geçmiştir. İslamiyet’te ise günümüzde Hz. Muhammed’in doğum günü kutlanması yaygındır. Ancak kutlama olarak görünmez. Bu etkinlikler İslam dışı ve adaba uygun olmayan bir durum gibi görülmektedir. Hz. Muhammed döneminde ne kendisi için, ne de sahabeleri için herhangi bir kutlama yapılmamıştır. Sünnet olan hediyeleşme âdeti ise doğum günlerinde bazı kesimlerce araç olarak kullanılıp, bu günlerin de mubah olarak sayılması gayretine girilmektedir. İslami çevrelerde doğum günü kutlamaları için görüş ayrılıkları bulunmaktadır.
Bu içerik de ilginizi çekebilir:Gece Yatmadan Yemek Yemenin Zararları