Yazıda Neler Var?
Tarihte birçok anarşist hareket görmüşsünüzdür. Yakın zamanda bu gibi hareketler daha az olsa da geçmişte, teknolojinin pek ilerlemediği dönemlerde bu gibi hareketler oldukça fazlaydı. Bunlardan birisi de İngiltere’de yaşanan barut komplosuydu. Tarih 5 Kasım 1605’i gösterdiği zamanda Guy Fawkes öncülüğünde olan bu hareket, başlarda İngiliz tarihinin en büyük vatan hainliği olarak anılsa da V for Vendetta filminden sonra İngiltere de her 5 Kasım farklı bir biçimde kutlanılmaya başlamıştır.
Çizgi romandan uyarlama olan bu film, çizgi roman çıktığında da derin yankılar uyandırılmış olsa da filme uyarlaması da bir o kadar çarpıcıydı. Natalie Portman ve Hugo Weawing’in başrollerini paylaştığı bu film Wachowski kardeşler tarafından yapımcılığı üstlenilip sinemaya uyarlanmıştır.
Daha önce de Matrix üçlemesinde yardımcı yönetmenlik yapan James McTeiuge, bu filmde oldukça başarılı bir yönetmenliğe imza atmış ve 2005’te yayınlanan bu filmin hala günümüzde konuşulmasına katkı sağlamıştır.
V For Vendetta Konusu: Hatırla, Hatırla 5 Kasım’ı Hatırla
Film, geleceğin distopik İngiltere’sinde geçer. Büyük terör olaylarında çok kayıplar veren İngiltere kurtuluşu baskıcı yönetimde bulmuştur. Bu yönetimin ileride ne gibi belalar getireceğini bilmediklerinden, artık ses bile çıkaramaz durumda olmuşlardır. Öyle bir karanlık hava vardır ki, sokaklarda polis gücünden başka bir güç olan ve “İşaretlerin Adamı” olarak çağrılan adamlar vardır.
Evey Hammond (Natalie Portman) sokağa çıkma yasağı uygulanan bir gece, kuralı ihlal ederek bir plana giderken işaret adamlara yakalanır. İşaret adamlar onu kıskıvrak yakalayıp tecavüz etmek üzereyken karanlıktan bir silüet tirat atarak işaret adamlara saldırır. Maskeli, şapkalı ve bıçaklı olan bu kişi daha sonradan kendisini V (Hugo Weaving) olarak adlandırır. Evey’i kurtardıktan sonra bugünün tarihini soran V, 4 Kasım cevabını alınca kilisenin çanları çalar ve gün 5 Kasım’a döner. Adalet heykelini Tchaikovsky’nin “1812 Overture’ü” ile yıktıktan sonra ertesi gün resmi haberlerin verildiği BTN binasını basarak tüm İngiltere halkına seneye parlamento binasının önünde beklemelerini ve kendisine katılmalarını ister.
Film tam da burada başlar. Evey, V tam yakalanacakken ona yardım eder ve onunla onun saklandığı yere gider. Annesi ve babasının da V gibi devrimci olduğunu hatırlayan Evey’in hayatı o günden sonra değişecektir.
Maskeli Bir Anti-Kahraman
Çizgi roman evreninde amaçlarını gerçekleştirmek için veya intikamlarını almak için kötüleri gözünü kırpmadan öldüren insanlara anti-kahraman denir. Bu kişilerin yaptığı şeyler her ne kadar adaletli olsa da bir kahramanın yapabileceği şeylerden biri değildir. İnsanlarımız tarafından sevilen bu anti-kahramanlara örnek olarak Marvel evreninden Punisher, Dc evreninden de Watchmen de boy göstermiş Rorschach’ı örnek gösterebiliriz. V’de anti kahramanlardan biridir.
Guy Fawkes maskesini takıp onun yapamadığı eylemi yapmayı amaçlayan V, bunu öylesine değil de halkın iradesi olarak kabul edilen parlamentonun aslında bir işe yaramadığını, her kararın tek bir kişide toplandığını göstermek için bu işe kalkışmıştır. Filmde sadece bu devrim olaylarını değil, V’nin kişisel intikamına da şahitlik ediyoruz. Yıllar yıllar önce yaşadığı şeylerin acısını çıkartması filmin akışını da olumlu yönde etkiliyor.
Ajan Smith’likten, Maskeli Bir İntikamcıya
Wachowski kardeşlerin yaptığı ve yönettiği Matrix üçlemesinde Ajan Smith rolüyle hafızalara kazınan Hugo Weaving, bu filmde de olağanüstü performansıyla göz doldurdu. Yüzünü hiç göremesek de mimiklerini maskenin ardından bile hissettirmeyi başaran Hugo, başarılı bir oyuncu olduğunu herkese bir kez daha gösterdi. Ajan Smith rolünde de sistemin adamıyken birden anarşist birisini canlandırması Wachowski kardeşlerin gözünden kaçmamış ki anarşist bir rolü kendisine uygun görmüş.
Hugo’yu üstelik sadece bu rollerde değil Yüzüklerin Efendisi’nde Elrond karakteriyle de beyaz perdede gözükmüştür.
Hem Güzel Hem Yetenekli
Güzelliğiyle etrafa ışıklar saçan Natalie Portman, Evey Hammond karakterinin gelişimini oldukça iyi oynamış. Filmin bir kısmından sonra soğuk bir ifade takınması gereken Evey karakterinin bu hallerini hiç zorlanmadan gerçekleştiren Natalie, bu rol için gerçekten de saçlarını üç numaraya kestirmiş. Natalie, İngiliz aksanını yakalamak için lehçebilim uzmanı Barbara Berkery ile çalışmış. Karakterine daha iyi girmek için Guy Fawkes’ın hayat hikayesiyle ilgili olan Faith and Treason kitabını okumuş.
Leon’da Mathilda ile göz dolduran Natalie Portman, Evey performansıyla En iyi Oyuncu Satürn ödülünü de kazanmayı bilmiş. Black Swan filmiyle de “En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ı” alan Portman, oyunculuğunun ne kadar iyi olduğunu da herkese bir kez daha gösterdi.
Sinemanın Hem İyi Hem Kötü Adamı: John Hurt
John Hurt, 1984’ün sinemaya uyarlandığı filmde sisteme karşı çıkan Winston Smith’i canlandırırken, V for Vendetta filminde sistemin başındaki Adam Sutler’ı canlandırıp beyaz perde de hem iyi hem de kötü adamı ne kadar da başarılı oynadığını herkese göstermiştir.
Gece Yarısı Ekspresi filminde “En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu Akademi Ödülüne” aday olduysa da kazanamamıştır.
Wachowski kardeşler çizgi romanın büyük hayranlarından biriydi bu yüzden film yapmayı kafaya koymuşlardı. Öyle ki Matrix’ten önce V for Vendetta’nın senaryosu hazırdı. Orijinal çizgi romanın yazarı Alan Moore ile her ne kadar anlaşamasalar da çizeri David Lloyd’dan destek almış ve filme çok güzel uyarlamışlardır.
Moore, filmin birkaç detayının çizgi romandan farklı olmasından dolayı eleştirilerde bulunmuştur. Ona göre V filmdeki gibi özgürlükçü değil aslında anarşist birisiydi. Wachowski’lerin “Amerikan neoliberalizmi yeni muhafazakarlığa karşı” olarak değiştirdiği “Anarşizm Faşizme karşı” teması da Moore’un hedeflerinden biri oldu. Böyle bir temanın İngiltere’de değil de ABD de geçmesinin daha mantıklı olduğunu savunan Moore, gelen tüm teklifleri reddederek filme herhangi bir katkıda bulunmamıştır.
İzlenir mi?
Her yıl birkaç kez izlediğim ve bende farklı duygular uyandıran filmlerden olan V for Vendetta, barındırdığı tema sebebiyle herkese hitap etmeyebiliyor. Yine de IMDB’de aldığı 8,1/10 puan ile çoğu kişinin dikkatini çekmiş durumda. Wachowski’lerin her zaman yaptığı gibi diyalogların güçlülüğü, bu filmde de kendini korumuş ve aksiyondan çok vurucu cümlelerin varlığı beni kendisine biraz daha bağladı.
Senaryoda çoğu kült esere gönderme de yapması filmin kalitesini bir o kadar daha arttırmış. Özellikle bu sıralar çayımı kahvemi alayım, mısırımı alayım ama heyecandan yiyemeyeyim, acaba ne olacak diye tuvalete de gitmeyeyim istiyorsanız…
Bu filmi hiç izlemediyseniz ya da küçükken televizyonda denk geldiyseniz mutlaka izlemenizi öneriyorum. Hatta V for Vendetta her yılın 5 Kasım gecesinde tekrardan izlenecek bir yapıya sahip. Her izlediğimde ayrı bir detay yakaladığım bu film benim vazgeçilmezler listemde ilk onda.
“Hatırla, hatırla, 5 Kasım gününü hatırla, patlamayı, ihaneti ve komployu, bu ihaneti unutmak için hiçbir neden bulamıyorum.”
Bu içerik de ilginizi çekebilir: Testosteron Hormonu Hakkında, Nedir Bu Testosteron
