Sivilcelerin Ardındaki Güç: Sebum Nedir? Sebum Üretimi Nasıl Azaltılır?
Yazıda Neler Var?
Hangi yaşta olursak olalım sivilceler dönem dönem hepimizin hayatını kabusa çeviriyor! Ayrıca sanki gözleri kulakları da varmış haberleri oluyormuş gibi ne zaman önemli yere katılacak olsak, artık alnımızın ortasında mı dersiniz burnumuzun üstünde mi; en ama en olmayacak yerde beliriveriyorlar. Kelimenin tam anlamıyla sivilceler ile insanlığın savaşı! Hiç şüphesiz, siz de ergenlik dönemizden itibaren bir süre şey denemişsinizdir sivilcelerle olan kutsal mücadelenizde. Ama bir lanet gibi üzerimize yapışmış gibiler ve ne denersek deneyelim onlardan kurtulmak mümkün olmuyor. Peki acaba biz bir yerlerde yanlışlık yapıyor olabilir miyiz? Sivilce çıktıktan sonra onu yok etmeye çalışmak yerine, çıkmasını kökten önleyecek bir plan üzerine yoğunlaşsak nasıl olur? O zaman yeni düşmanımızı “sebum” olarak ilan ediyorum! Şimdi ise düşmanı daha yakından tanıma zamanı! Savaş boyalarınız hazırsa “sebum nedir; neden artar, nasıl azalır?” sorularına cevap arayalım…
Sebum Nedir?
Öncelikle bu maddenin öyle havadan gelen, yabancı bir madde olduğunu düşünmeyelim. Sebum, sivilceye giden yolun başlangıç noktasıdır ve bizzat vücudumuz tarafından üretilir. Böyle de söyleyince baya gaddar bir şeymiş gibi oldu ama aslında vücudumuz için yararları da yok değil. Yani tam bir “varlığı zarar yokluğu yorar“ durumu söz konusu… Kilit nokta; normal seviyede stabil bir şekilde kalmasını sağlamak.
Sebum maddesinin üretiminden vücudumuzda bulunan yağ bezleri sorumludur. Bazılarımızın yağ bezleri bu işi öylesine ciddiye alıyor ki sebum üretiminde adeta coşuyorlar. Kendisi de yağlı yapıda olan bu madde aynı zamanda akışkan formda ve de krem rengi tonlarındadır.
Sebum Neden Olur?
Sebum maddesinin içeriğinde yağ asitleri, skualen, kolesterol ve trigliserit gibi bileşenler yer alır. Bu maddedeler bir araya gelerek sebumu oluşturur. Sebum maddesi ise kendisini saç ve cilt kanallarına dağıtır. Öncelik saç derisidir. Üretilen sebum ,saç folikülleri aracılığı ile saç derisine aktarılarak saç köklerinin ihtiyaç duyduğu nem sağlanmış olur. Kalan miktar ise cilt kanallarına aktarılır. Bu, doğrudan olumsuzluk teşkil etmez; zira sağlıklı bir cilt yapısı için belirli bir oranda varlığı elzemdir. Aşağıda bu maddenin geri planda kalan faydalarına da değineceğiz. Önemli olan nokta; miktardır. Yüksek miktarlarda salgılanması halinde saç derisi ve cilt problemine zemin oluşturmaktadır.
Sebum Ne İşe Yarar?
Siz onu düşman ilan ettiğimize bakmayın. Neticede “su bile dozu aşıldığında zehirdir!” O yüzden sebum maddesi için de önemli olanın salgınlanma düzeyi olduğunun altını çizelim. Bu madde saçlarımızın ihtiyaç duyduğu nem dengesi açısından son derece önemli. Nemden yoksun saç derisi cansız görünen, dökülen ve sittin sene uzamayan saçlar demek. Ciltteki tek etkisi de sivilceye sebebiyet vermek değil emin olun. Kuru bir cildin de ne kadar zor olduğunu emin olun yaşayan bilir. Sebum maddesi, tıpkı saçlarımıza yaptığı gibi cildimizi de nemlendirir ve elastikiyet kazanmasına yardımcı olur. Bu ne demek biliyor musunuz? Az kırışıklık, geç yaşlılık demek! Ayrıca bizim gözle göremediğimiz ve haberimizin bile olmadığı pek çok bakteri türüne karşı da son derece önemli etkileri olduğunu göz ardı etmeyelim.
Sebum Eksikliği Sonuçları
Sebum üretimini azaltmaya çalışırken kökünü de kazımamak lazım. Zira eksikliği durumunda aşağıdaki olumsuzlar baş gösterebilir.
- Saç dökülmeleri
- Kepek problemi
- Saç derisi hastalıkları
- Saç uzama hızının düşmesi
- Ciltte bölgesel kızarıklıklar
- Tahriş olmuşçasına pul pul dökülmeler
- Bölgesel olarak baş edilmesi güç kaşıntılar
- Elastikiyet kaybı, ince mimik çizgilerinin belirginleşmesi
Sebum Üretimi Nasıl Gerçekleşir?
Hepimizin teenage dönemini cehenneme çeviren sivilcelerin neden ergenliğe giriş ile başladığını hiç düşündünüz mü? Evet sevgili okuyucularımız, ergenlikteki her şeyin nedeni hormonlar olduğu gibi sivilcelerin nedeni de bizzat kendileri…
Ergenlik dönemine giriş kapılarının açılmasıyla birlikte, vücuttaki androjen ve testesteron hormonları pik noktasına ulaşır. Yağ bezlerinin kumandası da bu hormonların elindedir ve önlenemez olarak vücuttaki yağ oranı da hormonlara bağlı olarak artış gösterir. Ve bittabi zincirleme olarak sebum üretimi de bu durumdan nasibini alır. Sonuç mu? Patlatmaya kıyamayacağınız birbiri ardına sivilceler ve öğlen olmadan yağlanan saçlar!
Neyse ki iyi ya da kötü her şeyin bir sonu var da yirmili yaşlara adım attığımızda hormonlarımız bir tık daha sakinleşiyor ve buna bağlı olarak da sebum düzeyi de iniş gösteren bir grafik sergiliyor.
Fakat tabii ki hormonlarımızın çalışma hızına etki eden tek şey ergenlik dönemi değil. Sadece ergenlik dönemi ile başlıyor. Bu dönem adeta uyuyan canavar olan yağ bezlerini derin uykusundan uyandırıyor. Takip eden yıllarda ise pek çok farklı etmen vücuttaki sebum düzeyine etki edebiliyor. Bunlar:
- Vücuttaki stres düzeyi
- Beslenme alışkanlıkları
- Hijyen alışkanlıkları
- Uyku düzeni
- Vücutta yaşanan kısa süreli hormonel değişimler
- Hormonel rahatsızlıklar
- Menstrüasyon
- Hamilelik
- Hormonlar üzerinde etkileri bulunan çeşitli ilaç tedavileri
Sebum Üretimini Arttıran Yiyecekler Nelerdir?
“Ne yersen osundur” diye boşuna dememişler. Sağlıklı beslenmemek ne kadar fazla şeye mal oluyor değil mi şu hayatta? Bu konuda da elbette baş rolde. Gelin hangi besin maddeleri çok daha kontrollü tüketmeliyiz öğrenelim…
- Fast Food:
Üzgünüz ama fast food demek, katkı maddesi demek. Defalarca kullanılmış kızartma yağları, daha uzun süre dayanabilmesi için kullanılan katkı maddeleri, besinlerdeki kusur ve lezzet eksikliğinin daha fazla yağ ve baharatla kamufle edilmesi demek. Ayrıca daha az besin değeri, daha çok kalori de demek. Hamburgercinin önünden geçmenin bile sivilce yapması boşa değil.
- Şeker:
Lezzetli şeyler hem mi zararlı, hep mi yasak? Evet… Önemli olan her ne kadar dozaj olsa da şekerin dostunuz değil düşmanınız olduğunu unutmayın. Zira bu besinler kan şekerinin artışında rol oynar. Bu durum da sebum düzeyini arttıran etmenlerden biridir.
- Tuz:
Yemeklerde çok fazla tuz kullanmak da sivilceler için adeta gizli bir düşman. Ayrıca tuz tadıyla sizi yanılmasın zira şekerli ürünlerde de aklınıza gelmeyecek miktarlarda bulunmakta.
- Hazır İçecekler:
Fast food yemeklerin bir numaraları yoldaşı olan bu içecekler, ilk akla geleninden en masum görünene kadar son derece zararlı. İçermekte oldukları katkı maddeleri bir yana, barındırdıkları şeker miktarı kelimenin tam anlamıyla korkunç!
- Süt:
Yok artık süt da mi içmeyelim?! İçelim, içelim tabii ama “aman canım süt bu ne olacak?” deyip de abartmayalım. Zira sütün içeriğinde bulunan yağ oranı hiç de azımsanacak ölçüde değil…
- Hamur işleri:
Aslında hamur işinden ziyade gluten de diyebiliriz. Bir çeşit protein olan bu gluten, tahıl ve buğday içermekte olan yiyeceklerde bulunur. Tıpkı şekerli besinlerde olduğu gibi doğrudan kan şekerine müdahale eder ve bu durum da sebum düzeyinde artışı beraberinde getirir.
Vücuttaki Sebum Üretimi Nasıl Azalır?
- Her şeyin başı sağlık, sağlığın başı su! Klişe de olsa iyi bir saç ve cilt sağlığı için hatta beden sağlığı için, yeterli miktarda su tüketimi şart. Dikkat ederseniz sıvı tüketimi demiyorum “su tüketimi”. Yani çaydır, kahvedir, koladır falan bunlar sayılmaz!
- Zor bir tavsiye farkındayım ama stres seviyenizi kontrol altına almaya çalışın. Bu durum sadece sebum düzeyinizi arttırmakla kalmaz daha pek çok ciddi sağlık sorununa da neden olabilir. Gün içinde kendinizle baş başa kalıp, dingin bir şekilde düşünebileceğiniz küçük zamanlar ayırmaya çalışın. Yoga gibi meditasyon yöntemlerini deneyin; çok ciddi boyutlarda seyrettiğini düşünüyorsanız psikolojik destek almaktan çekinmeyin.
- Kişisel hijyeninize dikkat edin. Aile fertleriniz dahi olsa kişisel bakım malzemelerinizi kesinlikle ortak kullanmaktan kaçının. Buna kesinlikle el havlusu da dahil. Nemli ortamların tam bir bakteri karnavalı olduğunu unutmayın. Havlu da bu bakterilerin favori mekanlarından biri. Ayrıca el ve yüz havlunuz da mutlaka ayrı olmalı.
- Sıcak sudan kaçınmaya özen gösterelim. Sıcak su ile ile duş almak ve yüz yıkamak, cildin nem dengesinde tahribat yaratır. Kuruyan saç derisi ve cilt yüzeyi sebebiyle, yağ bezlerine daha fazla sebum üretmeleri için sinyal gider ki bu hiç de istediğimiz bir şey değil. Bu yüzden duş alırken ılık, yüzümüzü yıkarken soğuk su tercih edelim.
- Beslenme alışkanlıklarınızda küçük değişikliklere gidin. Üç ana, üç ara olmak üzere gün içinde altı öğün beslenin. Bu durum şekerinizin düşmesine ve yoğun açlıklar yaşamanıza engel olur. Hayvansal gıdaları tüketirken aşırıya kaçıp sebze tüketmeyi ihmal etmeyin. Ispanak, havuç ve brokoli gibi besinler A vitamini açısından oldukça zengindir. Bu vitamin sivilcelerin önlenmesinde son derece etkin rol oynar. Ayrıca gün içerisinde mutlaka bir fincan kadar yeşil çay tüketmeye çalışın.
- Cilt ve saç bakım ürünlerinde “sebum kontrol” nitelikli olanları kullanın. Bakım rutininize mutlaka arındırıcı bir temizleme jeli ve tonik uygulamasını ekleyin. Ayrıca düzenli aralıkla yine aynı nitelikli maskeler kullanın.
Sebum Dengeleyici Tonikler
- Isntree Clear Skin Bha Toner
- Bioelements Acne Toner
- Mario Madescu Glikolik Asit Toniği
- Cosrx Ac Collection Calming Liquid Intensive
- Clinique Anti Blemish Sivilce Karşıtı Losyon
- Rare Earth Pore Refining Tonic
- Innova Cosmetics Dermocare Sebum Control Tonic
- Sebo Pure Vegetal Tonik
Sebum Dengeleyici Kremler
- Guerlain Abeille Royale Mattifying Day Cream
- Darphin 8 Flower Nectar Oil Cream
- Mavala Detox Krem
- Lyn Skincare Yağlı Ciltler İçin Sebum Kontrol Kremi
- Missha A’pıeu Mintcho Sebum Free Sponge Cream
- Simple Daily Skin Detox
Sebum Dengeleyici Şampuanlar
- Davines Natural Tech Rebalancing Shampoo
- Organicals Sebum Dengeleyici ve Hacim Arttırıcı Şampuan
- Aveda Pramasana Purifying Scalp Sebum Dengeleyici Şampuan
- Edy’s Organics Arındırıcı & Dengeleyici Çay Özlü Şampuan
- Vichy Dercos Anti Sebum Shampoo
- Every Green Yağlı Saçlar Için Şampuan Sebum Control Shampoo
- Phyto Phytocedrat Prufying Treatment Shampoo
Bonus: Klavuu Çay Ağacı Özlü Akne Karşıtı ve Leke Giderici Jel
Sebum Dengeleyici Hap ve İlaçlar
Bu konuda tıbbi nitelikli de pek çok alternatif mevcut. Fakat daha önce de belirtmiş olduğumuz üzere sebum üretimi hormonel faaliyetlerle ilişkili bir durumdur ve bu ilaçlar doğrudan hormonlar üzerinde etki gösterir. Dolayısıyla test yapılmadan ve hekim tarafından reçete edilmeden kullanımından kesinlikle kaçınılmalıdır.
Bu içerik de ilginizi çekebilir: Paris Hilton’un Markası “Paris Hilton by ProDNA” ile Tanışın!