Nihilizm Düşünce Akımı Nedir? Nihilizm Savunucuları Kimlerdir?
Yazıda Neler Var?
Nihilizm düşünce akımı; bir diğer ismiyle hiççilik düşüncesi, felsefi bir akım olarak tanımlanmaktadır. Bir düşünce şekli olarak tanımlanan nihilizm kavramı, değerleri yok sayan görüşlerin ortak ismidir ve 19.yy’da genç düşünürler tarafından ele alınmış bir felsefi düşünce akımı olarak ortaya çıkmıştır. Anlamsızlık ve hiçlik gibi düşüncelerin yer aldığı bu akımda, epistemoloji ile etik gibi alanlar da yer edinmiştir.
Nihilist Nedir?
Nihilist; nihilizm düşünce akımını kabul eden düşünürler olarak tanımlanmaktadır. Nihilist düşünürler her doğruyu, her gerçeği, değerleri, Tanrı’nın varlığını, irade hürriyetini reddeden düşünürlerdir. Nihilist düşünürler varlığı reddetmekle birlikte, dini inançları da reddeden görüşlere hakimdirler. Varlığı reddetmek demek, Tanrı’yı da reddetmek olarak tanımlanır. Dolayısıyla nihilist düşünürler Tanrı’nın varlığını da reddeden düşünceye hakimdirler. Ahlak açısından değerlendirmesinde ise, insan varlıklarının davranışlarını düzenleyen değerlerin olmadığı düşünülmektedir. O halde nihilist düşünürlere göre hiçbir şeyin olmadığı iddia edilmektedir. Ahlak kapsamında hayatın anlamını inançlar oluşturmakla birlikte, inançları ve değerleri de yok saymaktadırlar. Mevcut düzeni oluşturan değerleri reddetmeleriyle tanınan nihilist düşünürler, hiçbir otoriteyi de kabul etmemektedirler.
Nihilizm Felsefesi Neyi Savunur?
Nihilizm düşüncesi bir felsefi akım olarak tanımlanmakla birlikte savunmuş oldukları hususlar çerçevesinde Tanrı’nın varlığını, mevcut olan değerleri, irade hürriyetini reddeden dolayısıyla hiççiliği savunan düşünürlerin ortaya koymuş olduğu bir felsefi akımdır. Toplumsal anlamda bakıldığında nihilizm ateistlikle aynı doğruda olduğu da düşünülmektedir. Çünkü ateizmi savunan düşünürler, Tanrı’nın varlığını, inançları ve değerleri reddetmeleri nihilizm düşünce akımıyla ortak noktada birleşmektedir. Fakat nihilizm ve ateizmin ayrışmış oldukları bir nokta vardır ki; ateizm doğaüstü güçlere sahip bir Tanrı varlık anlayışını reddetmeleriyle tanımlanırken, nihilizm ise sadece Tanrı varlığını değil mevcut olan her şeyin varlığını reddeden bir düşünce akımı olarak tanımlanmaktadır.
Nihilizm Savunucuları Kimlerdir?
- Friedrich Nietzsche
- Albert Camus
- Arthur Schopenhauer
- Jean – Paul Sartre
- Ludwig Andreas Feuerbach
- Henry Thomas Buckle
Nihilizm Türleri
Nihilizm düşünce akımı, ortaya çıkışının sonrasında türlere ayrılarak yeni fikirsel yapıların doğmasına zemin oluşturmuştur. Nihilizm düşüncesine eleştirel yapılmış, dolayısıyla bu eleştiriler sebebiyle yeni fikirler meydana gelmiştir.
- Varoluşsal Nihilizm
Varoluşsal nihilizm; varoluşçuluk düşüncesinin temeline dayanan bir nihilizm türüdür. Burada hakim olan düşünce biçimi, yaşamın değerinin ve anlamının olmadığı görüşü yer almaktadır. Dünya, insan varlığı ve hayat, varoluşsal nihilizm düşüncesine göre bir anlamı yoktur.
- Ahlaki Nihilizm
Ahlaki nihilizm düşüncesine göre, tüm var olan mevcut ahlaki inançların ve değerlerin olmadığı görüşü yer almaktadır. Ahlaki nihilizm aynı zamanda “etik nihilizm” olarak da tanımlanmaktadır.
- Metafiziki Nihilizm
Bu nihilizm türüne göre hiçbir şeyin kendi kendine var olamayacağı düşüncesi hakimdir. Dolaysıyla soyut kavramların olamayacağı gibi somut kavramlar ise soyut kavramları bünyesinde barındırmaktadır. Metafizik nihilizm, tüm varlıkları reddeden bir yaklaşımı ifade etmektedir.
- Epistemolojik Nihilizm
Epistemolojik nihilizm türünde ise bilgiyi reddeden bir düşüncenin varlığı mevcuttur. Hiçbir bilginin var olmadığı veya olamadığı düşüncesi hakim olmakla birlikte, bilgilerin gerçek düzlemde doğrulanamayacağı düşüncesinden dolayı da her bilginin varlığı reddedilmektedir.
- Mantıksal Nihilizm
Mantıksal nihilizm türünde gözle görülen tüm cisimlerin, maddelerin yanlış bir algıyı temsil ettiği görüşü hakimdir.
- Siyasi Nihilizm
Siyasi nihilizm, nihilizmin Rusya’da siyasi bir akım olarak ortaya çıktığı görüşüyle açıklamak mümkündür. Yeni bir toplum düzeninin meydana getirildiği süreçte ortaya çıkan nihilizm düşünce akımı bu süreçte toplum, aile, devlet, hukuk gibi kavramları reddeden bir terim olarak o dönemi temsil ettiği görülmektedir.