Hikayesiyle Tüyler Ürperten Bir Tasarım ve Gizem: Mavi Köşk ‘ün Bugün Bile Çözülemeyen Esrarı
Yazıda Neler Var?
Dışardan bakıldığında normal bir köşk gibi görünün bu yapı aslında içerisinde oldukça büyük gizemler, esrarengiz hikayeler barındırmaktadır. Diğer köşklere benzemeyen bu Mavi Köşk’ün hikayesi ise ziyaret edenlerin merak konusu olmuştur. Kıbrıs’a gelen turistlerin ilk ziyaret ettiği yerlerden biri olan Mavi Köşk, hikayesiyle, mimarisiyle, iç dizaynıyla görenleri adete kendine hayran bırakıyor. Bu köşkün hikayesindeki en ilginç noktalardan biri de kimin olduğu ve ne için kullanıldığıdır. Rum, Akdeniz ve Türk mimarisinin bir arada bulunduğu bu yapı çok değerli eşyalarla donatılmış. İçinde yaşanan olaylar, sahibinin kim olduğu ve sahibini evi terk etmesi hepsi bir gizem taşımaktadır.
Mavi Köşk Nerede?
Mavi Köşk, Kıbrıs’a gezmeye gelen turistlerin gezilecekler listesinde ilk sırada yer almaktadır. Mimari yapısı hala ilk gün ki gibi kendini koruması, içerisinde gizlediği gizem ve hikayelerinde saklı kalmasına neden olmaktadır. Mavi Köşk, dışarıdan bakıldığında hiçbir yerden görünmüyor olması ama buna karışın içerden bakıldığında her yerinde görünmesi bu yeri daha da ilginç kılıyor. Yazımızın ilerleyen bölümlerinde bunun sebebini sizlerle paylaşacağım. Köşkün tasarımı yapıldığı tarihte diğer yapılara göre en modern şekilde tasarlanmıştır. Mavi Köşk’ün gizemi ve mimarisi ise Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından müzeye çevrilerek, yerli ve yabancı turistin ziyaretine açılmıştır. Yoğun ilgi gören Mavi Köşk’ü gezen ziyaretçilere askeri personel eşlik ederek rehberlik yapmaktadır. Birçok turistin, hikayesi ve iç, dış mimarisiyle ilgisini çekmeyi başaran Mavi Köşk, Kıbrıs’ın Girne ilçesinde bağlı Çamlıbel beldesinde bulunuyor.
Mavi Köşk’ün Sahibi Kimdir?
İçinde barındırdığı hikayelerle ve ilgi çekici mimarisiyle dikkat çeken bu köşk aslında sahip olduğu kişi nedeniyle bu özellikleri içerisinde barındırmaktadır. Mavi Köşk 1956 yılında İtalyan asıllı Rum olan ve Kıbrıs’ta doğup büyüyen avukat olan Paulo Paolides, tarafından yaptırılmıştır. ‘Ne var bu kişide’ ‘avukatın nasıl bir gizemi olur’ demeden önce bu masum görünen adamın hikayesini bir işleyelim. Paulo Paolides 1956 yılında Mavi Köşk’ü yaptırdığı sırada konumunu belirlerken rastgele belirlememiştir. Aslında dışardan görünmeyen ama içerisine girdiğinizde çevrenizdeki her şeyi görebildiğiniz bu yerin seçilme amacı var.
Paolides, avukat olarak görünen ama aslında Orta Doğu’nun o dönem en büyük silah tüccarlarından birisidir. Kısacası mafya avukatlığı yapan bir silah tüccarı olarak da bilinmektedir. Hatta dönemin Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios’un da avukatlığını üstlenmiştir. Aslında önceki yazdıklarımdan da anlaşılacağı üzere avukatlık mesleğini, kirli işlerini, yani silah tüccarlığını gizlemek için kullanmıştır. Tabi silah tüccarlığını gizlemek içi yaptığı çalışmalar sadece bununla kalmamıştır. İşte Mavi Köşk’ün gizeminin ortaya çıkaran en önemli detay burada karşımıza geliyor. Mavi Köşk’ün hiçbir yerden görünmeme sebebi Paolides’in silah ticaretini rahat bir şekilde yapabilmesidir. Yani Paolides, köşkü silah dağıtım noktası haline getirmiştir. Yüksek bir mevkiinde bulunan köşk, o dönemin limanını doğrudan görmekteydi. Paolides’in buradaki amacı ise limana giriş-çıkış yapan ve silah taşıyan gemileri izlemekti.
Mavi Köşk’ün Neden Bu Kadar Esrarengiz?
Köşkün dışarıdaki ticari amaçlarla düşünülen stratejiler, içeride yerini sanata, düşünülmüş detaya ve Paolides’in takıntılarına yerini bırakmış. Sanat düşkün olan Paolides, değerli tablolar, el emeği İran halıları, içki dolapları ve kendi çizdiği kara kalem çalışmaları evin her köşesinde bulunmaktadır.
İçeride bulunan bazı sanat eserlerinin bazıları para karşılığı alındı, bazıları ise Paolides’e hediye olarak verildi. Bu hediyelerden en çarpıcı olanı ise Meryem Ana tablosudur. Bu eseri paha biçilmez yapan ise halesinin som altından, elindeki tas ve gerdanlığın ise altın suyuna batırılarak yapılmasıdır. Bir diğer özelliği ise odanın neresinden bakarsanız bakın, figürün elleri, dizleri, ayak uçları ve gözlerinin size dönük olmasıdır. Bu tablodan dünyada sadece 4 tane bulunmaktadır.
Paolides’in güvenlik takıntısı nedeniyle evin içerisinde kendini korumak adına çeşitli önlemler aldırmıştır. Paolides’in köşkteki çalışma odasının kapısı o döneme göre özel bir açılma sistemine sahipti. Oda içerisinde bulunan pencerelerdeki perdeler ses geçirmez özellikteydi.
Ölümden çok korkan bu mafya lideri ibadet ettiği odanın her yerinin aynalarla kaplatmış, böylece ibadet esnasında kendisine yapılacak olan saldırıyı görecek ve karşılık verecekti. Paolides’in Mavi Köşk’te yaptığı en ilginç güvenlik önemli ise kaçış için oluşturduğu güvenli gizli yer altı tünelleri. Hatta yatağının baş ucunda bile gizli tünellerin bulunduğu söylenmektedir. Paolides güvenliği için adeta bu köşkü gizli bir kale haline getirmiştir. Aslında Paolides yaptırdığı bu gizli tüneller sayesinde 1974 yılında gerçekleştirilen Barış Hareketi sırasında İtalya’ya kaçmayı başarmıştır.
Mavi Köşk yatak odası, süt havuzu, taverna kısmı, teras kısmı, havuz bar kısmı, bahçe ve diğer odalar gibi çok sayıda bölümden oluşmaktadır. Paolides, köşke bir gün geri döneceği inancını hiçbir zaman kaybetmemiştir. Öyle ki 1986 yılına kadar Mavi Köşk’ün tüm ihtiyaçlarını İtalya’dan karşılamıştır. Ancak Paolides, İtalya’da bir mafya toplantısı sırasında ölerek, Mavi Köşke bir daha kavuşamamak üzere ebediyete intikal etmiştir. Her odası farklı renk dizaynına sahip köşkte bir başka dikkat çeken noktada bu odanın renkleriyle ilgili. Köşke kalmaya gelen misafirler kaldığı odanın rengiyle aynı olan masaya oturuyordu. Süt banyosu bulunan köşkte iddiaya göre o dönemin ünlü İtalyan oyuncusu Sophia Loren’in bu evde kalarak, havuzda süt banyosu yaptığı söylenmektedir.
Çarpıcı iddialardan birsi de yine Paolides’in yine güvenlik takıntısından kaynaklanmaktadır. Paolides köşkü yaptırdığı mimar arkadaşını köşkün tüm planlarını, gizli tünellerini ve kaçış noktalarını bildikleri için mimar arkadaşı ve köşkü yapımında bulunan tüm işçileri öldürmüştür. Paolides bir başka takıntısı ise 13’tür. Köşkte 13 oda ve musluğun bulunması bu 13 takıntısını akıllara getirmektedir. Hatta kimileri evin, yukarıdan bakıldığında 13 sayısına benzediğini söylüyor.
Sıra geldi bir başka çarpıcı gizeme. Mavi Köşk ele geçirildiği sırada Paolides’in gizli kasasında altın bir anahtar bulundu. Bulunan bu anahtar ise TSK tarafından korunma altına alınmıştır. Ancak bu anahtarın hala daha nereyi açtığı ise gizemini korumaktadır.
Mavi Köşk Nasıl Gezilir?
Mavi Köşk, iki katlı bir yapı olarak toplamda 16 bölümden oluşmaktadır. Mimari teknikleri ile doğu-batı mimari üslupları ve Türk-Rum mimari özelliklerini harmanlayan bir yapıdadır. Gizemi, içerisindeki esrarengiz eşyalar ve yapılarla yerli ve yabancı turistin ilgisini çekmektedir.
Mavi Köşk, Girne ilçesine bağlı Çamlıbel beldesinde bulunmaktadır. 1974 yılında gerçekleştirilen Barış Harekatı sonrasında Türk askerlerinin eline geçerek, bir zafer müzesi olmuştur. Otomobille Girne’den 45 dakikada gidilebilmektedir. Mavi Köşk, TSK personeli tarafından korunmaktadır. İçeride fotoğraf çekmek yasaklanmıştır. Turlar ve bir rehberle gezmek her zaman daha yararlı olacaktır. Turlarla gerçekleştirdiğiniz geziler taksilerle yapıldığından kişi başı üret ödemeniz gerekmemektedir. Köşk personelinin kaçırdığı detayları, rehberler aracılıyla daha iyi anlayabilirsiniz. Mavi Köşk’ün tamamını gezmek yaklaşık 3 saati bulmaktadır. Askeri bölge olarak kabul edildiği için yanınızda mutlaka kimliğinizi bulundurmalısınız. İçeride küçük bir büfe bulunmaktadır. Mavi Köşk’ün çevresinde herhangi bir restoran veya market bulunmamaktadır.
Mavi Köşke giriş ücreti oldukça cüzi bir miktardadır. Çalışma saatleri ise 09.00 ile 18.00 arasındadır. Bu gizemli köşk Kıbrıs’a gelenlerin muhakkak görmesi gereken yerler arasındadır.
Bu içerik de ilginizi çekebilir:Çocuklarda Dikkat Dağınıklığı Belirtileri ve Tedavisi