Güzel ve Sağlıklı Bir Cilt İçin 10 Cilt Bakımı Tüyosu
Siz de iyi bir cilt elde etmeyi umarak kozmetik ve cilt bakım ürünlerine bir servet harcıyor musunuz? Peki, sağlıklı ve güzel cildin her şeyden önce iyi bir cilt bakımı rutini ile başladığının farkında mısınız? Cilt bakımının gelişen rolü üzerine yapılan araştırma, bu gerçeği ortaya çıkardı. Araştırmada, kişinin günlük cilt bakım rutininin, özellikle de etkili ürünlerle destekleniyorsa, cildin genel kalitesi üzerinde olumlu bir etkisi olduğu ispatlandı.
İşte güzel ve ışıltılı bir cilde kavuşma yolculuğunda size eşlik etmesi gereken 10 gündelik cilt bakımı alışkanlığı:
- Bol Su İçin
Bol bol su içmek sadece en temel cilt bakımı alışkanlığı değil, aynı zamanda genel fiziksel sağlığı korumak için de önemli bir alışkanlıktır. Vücudumuzdaki hücreler çoğunlukla sudan oluşur ve su fizyolojik dengenin korunmasında kritik bir rol oynar. Bilim adamları, yalnızca bu gerçekleri göz önünde bulundurarak, su ve sağlıklı cilt arasındaki ilişkiyi uzun süredir araştırıyorlar.
Su içmek sadece susuzluğunuzu gidermekle kalmaz, aynı zamanda cildinizi de en uygun şekilde nemlendirir. Journal of Clinical, Cosmetic and Investigational Dermatology’de yayınlanan yakın tarihli bir araştırma, bol su içmenin cildi nemlendirici etkilerini destekliyor. Klinik çalışmada 49 sağlıklı kadın iki gruba ayrıldı. Birinci gruptaki deneklere günde en az 5,2 litre su içirilirken, diğer grup günde sadece 3,2 litre veya daha az su içti. Bir ay boyunca deneklerin cilt hidrasyonunu gözlemleyip test ettikten sonra, araştırmacılar günlük olarak yüksek miktarda su tüketmenin cildin hidrasyon seviyesini önemli ölçüde artırdığı sonucuna vardılar.
İyi nemlendirilmiş cilt, zar zor görünen gözeneklerle, neredeyse kusursuz ve parlaktır. Bu nedenle kahve, meyve suyu veya diğer şekerli içecekleri tüketmek yerine su içmek en iyisidir. Cilde sağladığı faydaların yanı sıra, su kalorisizdir ve daha fazla su içmek, kalori dolu içecekleri azaltmanıza ve böylece sağlıklı bir kiloyu korumanıza da yardımcı olabilir.
- Güneş Kremi Kullanın
Güneş kremi, cildinizi güneşin ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinden koruyan bir cilt ürünüdür. Bronzlaştığınızda kendinizi daha enerjik ve çekici hissediyor olabilirsiniz, ancak güneş kremi sürmeden dışarı çıkmaktan şiddetle kaçınmalısınız.
Güneşin ultraviyole (UV) ışınlarına maruz kalmak cildinizi olumsuz etkiler. Aslında, kişinin gerçek yaşından daha yıpranmış görünmesine sebep olan cilt yaşlanması ile ilişkili belirtilerin çoğu, güneş ışığına maruz kalmasının etkileridir. UV ışınları cildin kolajen dokusuna zarar vererek cildin sarkmasına, gerilmesine ve kırışmasına neden olur. Ayrıca çillere, cilt renginin solmasına, yaşlılık lekelerine ve hatta cilt kanserine de sebep olabilir.
Yakın zamanda yapılan bir araştırma, sürekli güneş koruyucu uygulamasının, güneş ışığına maruz kalmış cilt ve hatta güneşe maruz kalma nedeniyle hasar görmüş cilt üzerinde bile faydalı etkiler sağladığını ortaya koydu. Araştırmacılar, 18 ay boyunca sürekli güneş kremi kullanan deneklerin cilt durumlarında önemli bir iyileşme olduğunu keşfettiler.
Bununla birlikte, güneş koruyucunun yalnızca doğru olanını seçerseniz ve doğru uygularsanız işe yaradığını unutmayın. Amerikan Dermatoloji Akademisi (AAD), 30 veya daha yüksek SPF değerine sahip, suya dayanıklı ve hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan bir güneş koruyucu ürünleri önerir. Dışarı çıkmadan 15 dakika önce cildinize bol miktarda güneş kremi sürdüğünüzden ve korunmak için her iki saatte bir yeniden uyguladığınızdan emin olun.
- Sağlıklı Beslenin
Cilt durumunuz, vücudunuzun içinde olup bitenlerin bir yansımasıdır, yani muhteşem ve ışıltılı bir cilde sahip olmak için vücudunuzu uygun şekilde beslemelisiniz. Bu etki, birçok beslenme uzmanının iyi beslenme ile genç görünen cilt arasındaki pozitif bağlantıyı göstermesiyle uzun süredir kabul görmüştür.
Bu gerçek göz önüne alındığında, cilt bakım rutininize cilt dostu yiyecekler yemeyi eklemelisiniz. Bu tür yiyecekler arasında C vitamini açısından zengin meyve ve sebzeler bulunur. C vitamini, cildi serbest radikallerin zararlı etkilerinden koruyan güçlü antioksidanlarıyla bilinir. C vitamininin ayrıca daha hızlı cilt iyileşmesini desteklediği ve cilt dokusunu iyileştirdiği de ispatlanmıştır.
Cildiniz için harikalar yaratacak diğer besinler arasında A, E ve K vitaminleri, selenyum, Omega-3, çinko ve tekli doymamış ve çoklu doymamış yağlar bulunur. Bu nedenle, bir dahaki sefere menü planınızı oluşturduğunuzda, bu besinlerle dolu sağlıklı yiyecek porsiyonlarını eklediğinizden emin olun.
- Güzellik Takviyeleri Alın
Muhteşem bir cilde giden yolda sağlıklı beslenmek etkilidir; ancak, cildinizin ihtiyaç duyduğu tüm besinleri tek başına yediğiniz besinlerden almasının zor olduğunu kabul etmelisiniz. Cildiniz vücudunuzun en büyük organıdır, bu yüzden sağlıklı kalmak için daha fazla vitamin ve minerale ihtiyacı vardır.
Cildiniz, erken cilt yaşlanmasına neden olan sayısız çevresel faktöre kolayca maruz kalır. Günlük sebze ve meyve tüketimini artırmanın yanı sıra cilde fayda sağlayan takviyeler almak da onu korumaya yardımcı olacaktır. Cilt için popüler takviyeler, özellikle E vitamini ve biotin içeren multivitaminleri, resveratrol gibi antioksidanları ve hyaluronik asit ve kollajen gibi hidrasyon ajanlarını içerir.
Birçok araştırma hem oral hem de topikal güzellik takviyelerinin cildinizin kalitesini ve sağlığını iyileştirmeye yardımcı olabileceğini gösterir. Bir antioksidan takviyesinin kadınların cilt parlaklığı üzerindeki etkileri üzerine yapılan çalışma, bu olumlu etkileri ispatladı. Denemeye tabi tutulan kadınlara, her gün antioksidan bakımından zengin oral takviye dozu verildikten sonra cilt kusurlarının azaldığı, cilt sıkılığının arttığı ve cildin daha çok parladığı kaydedildi.
Badem, papatya, yeşil çay ve diğer botanik kaynaklar gibi bileşenlerin uygulanması da cilt bakımı faydaları sağlayabilir. Doğal yağlar, cilt sorunlarını önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olan antibakteriyel, antienflamatuar ve diğer özelliklerle doludur.
- Yatmadan Önce Cildinizi Mutlaka Temizleyin
Temizlik, cilt bakım rutininin en önemli parçalarından biridir. Eski zamanlardan beri insanlar ciltlerinin sağlığını ve görünümünü iyileştirmek için temizliğine önem verir, yöntemler değişse de temel prensip aynıdır.
Farkında olmayabilirsiniz ama makyajınız çevredeki serbest radikallerin taşıyıcısıdır. Makyaj yapmasanız bile, cildiniz gün boyunca toz ve kiri, teriniz ve sebumunuzla birlikte biriktirir. Yatmadan önce cildinizi temizlemediğinizde, cildiniz temelde serbest radikallerle “uyuyor” demektir. Serbest radikallere maruz kalmak, cildinizdeki sağlıklı kolajene zarar vererek ince çizgiler ve kırışıklıklara neden olur.
Cildinizi hasara maruz bırakmanın yanı sıra, makyaj ve yağlar nedeniyle yüzdeki gözenekleriniz de tıkanabilir. Bu olduğunda, cildiniz sivilce patlamalarına, genişlemiş gözeneklere ve diğer cilt sorunlarına karşı hassas hale gelir.
- Uykusuz Kalmayın
Yeterince uyumak (en az 7 saat), cilt bakım alışkanlıklarınızın önemli bir bileşeni olmalıdır. Yeterli uyku alma ve cilt durumu arasındaki güçlü ilişki, yaygın uyku bozuklukları ve dermatolojik durumlar üzerine yapılan bir çalışmanın sonuçlarıyla daha da vurgulandı. Aynı durum, uyku bozukluklarından mustarip kişilerin egzama, sedef hastalığı ve cilt yaşlanması gibi cilt bozukluklarını yaşamaya daha yatkın olduğunu da ortaya çıkardı.
Uyku, sağlıklı bir cilt için önemlidir çünkü sadece derin ve uzun süreli uyku sırasında hücreleriniz yenilenir ve hasarlı hücreler onarılır. Bu süreci kesintiye uğratmak, cildinizin neredeyse yenilenmediği anlamına gelir ve bu da cildin yaşlanmasının gözle görülür belirtilerine neden olur. Güzelliğinizin dinlenmesini sağlayarak cildinize genç kalma şansı verin.
- Stresinizi Yönetin
Psikolojik stres, birçok hastalığın önde gelen nedenlerinden biridir ve cildinizi de olumsuz etkileyecektir. Stresli olduğunuzda, vücudunuz başa çıkmanıza yardımcı olmak için “acil” fizyolojik tepkileri harekete geçirir. Ne yazık ki, bu tepkilerin uzun süreli aktivasyonu, diğerlerinin yanı sıra cilt yaşlanmasına neden olabilir.
Dermatology Online Journal’da yayınlanan bir araştırma, psikolojik stresin doğrudan cilt yaşlanmasıyla bağlantılı olduğunu ortaya koydu. Stres, bağışıklık sisteminin işlev bozukluğuna, DNA’nın zarar görmesine, ayrıca endokrin ve bağışıklık modülasyonuna neden olur ve bunların tümü cildin yaşlanmasına katkıda bulunur.
Üstelik sürekli stres altında olduğunuzda cildiniz mikrobiyal enfeksiyona daha duyarlı hale gelir. Bir klinik araştırma, stresin epidermisin veya derinin dış tabakasının antimikrobiyal işlevini bozduğunu gösterdi. Cilt, savunma sisteminin bozulması nedeniyle enfeksiyona yatkın hale gelir.
Cilt bakım rutininize stres yönetimini dahil ederek tüm bu olumsuz etkilerin oluşmasını önleyin. Stresten kurtulmak için nefes egzersizleri yapın, müzik dinleyin veya aromaterapi deneyin. Tatlı badem ve papatya gibi uçucu yağların topikal uygulaması da bu alanda size yardımcı olabilir.
- Nemlendirici Kullanın
Bazı insanlar nemlendirici uygulamanın esas olarak estetik amaçlı olduğunu düşünürken, aslında cilt bakımının hayati bir parçasıdır.
Özellikle temizleme, tonlama veya peeling sonrası cildin kaybettiği nemi ve doğal yağları yenilemek için nemlendirici uygulamak gerekir. İyi nemlendirilmiş cilt yumuşak, pürüzsüz, daha parlak ve daha genç görünür. Nem eksikliği olan cilt ise kuru, mat ve pul puldur, başka bir deyişle, çekici değildir.
Yağlı bir cilde sahip olduğunuz veya nemli bir ortamda yaşadığınız için günlük cilt bakım rejiminize nemlendiriciyi dahil etmekte tereddüt ediyorsanız, dermatologların yine de yapmanız gerektiğini söylediğini unutmayın. Bununla birlikte, krem bazlı nemlendirici ürünler kullanmak yerine, hyaluronik asit gibi nemlendiriciler içeren daha hafif bir losyon veya serum tercih etmeniz önerilir.
- Hareket Edin
Egzersiz daha çok kilo vermekle ilişkilendirilirken, giderek daha fazla insan sağlıklı ve genç görünen bir cildi nasıl desteklediğini keşfediyor. Şüpheleriniz varsa, sadece sporcuları veya aktif bir yaşam tarzı olanları gözlemleyin; çok daha genç görünmüyorlar mı?
Egzersiz daha iyi kan dolaşımına yardımcı olur. Yürürken, koşarken veya dans ederken vücudunuz kan akışını artırır. Bu olduğunda, kandaki besinler cilt hücrelerinize daha iyi iletilir, bu da cildinizin iyi beslendiği anlamına gelir. Ayrıca, etkili kan akışı, sisteminizin detoksifikasyonuna yardımcı olarak daha iyi bir cilt görünümü sağlar.
Egzama ve sedef hastalığı gibi cilt iltihabı hastalıklarından mustaripseniz, vücut ısınızın artması durumunuzu daha da kötüleştirebileceğinden egzersiz yaparken ekstra önlem almalısınız. Rahatsızlıktan kaçınmak için, klimalı bir spor salonu gibi serin bir ortamda egzersiz yaptığınızdan veya gündüz yerine gece yaptığınızdan emin olun. Sudaki klor bazı semptomlarınızı şiddetlendirebileceği için yüzmekten de kaçının.
- Doğal İçeriklere Sahip Cilt Ürünlerini Tercih Edin
Günlük cilt bakım rejiminiz, cilt bakım ürünleri olmadan asla tamamlanmayacaktır. Bu cilt ürünlerini kullanırken, çoğunlukla doğal bileşenler içerdiğinden emin olun.
Bitkisel içeriklerden yapılan cilt bakım ürünleri güvenlidir, yaşlanmayı önleyici, iltihap önleyici ve antibakteriyel faydalar sağlar ve aynı zamanda çevre dostudur. Öte yandan, parabenler, sülfatlar, ftalatlar ve formaldehit gibi çoğunlukla insan yapımı kimyasallar içeren ürünler kötü cilt koşullarını tetikleyebilir ve cildinize zarar verebilir.
Sadece doğadan elde edilen cilt bakım ürünlerini kullandığınızdan emin olmak için etiket okumayı alışkanlık haline getirin. İçindekiler listesinde toksik kimyasallar fark ederseniz, ne pahasına olursa olsun o üründen kaçının.
Yukarıda bahsedilen tüm temel cilt bakımı ipuçları, bir etki yaratamayacak kadar sıradan görünebilir, ancak bunlar bilim tarafından desteklenmektedir. Daha genç görünen bir cilt elde etmek için ağrılı dermatolojik prosedürlerden geçmeye istekli olabileceğinizi düşünüyorsanız, neden aynı sonuçları elde etmenize yardımcı olabilecek bu basit şeyleri denemiyorsunuz? Sonuç olarak, cilt bakımı söz konusu olduğunda, tutarlılık her zaman anahtardır!
Bu içerik de ilginizi çekebilir: Rezene Çayı Faydaları, Rezene Nasıl Kullanılır?