Emily in Paris İnceleme: Konusu ve Karakterleri (Spoiler Free)
Yazıda Neler Var?
Netflix’in seveni de eleştireni de bol olan, sizleri anında Paris’e ışınlayan yeni dizisi Emily in Paris hakkında bir analiz hazırladık. Bu yazımızda, sizleri nelerin beklediğini, nelerin beklemediğini, hangi karakterlerle karşılaşacağınızı ve kimlerden hiç hoşlanmayacağınızı detaylı olarak inceleyeceğiz. Ancak tadınızı kaçıracak spoiler’lar olmadan. Hazırsanız, başlayalım.
Emily in Paris İnceleme
Dizinin derinliklerine inmeden önce izlemeyenler için diziyi kısaca özetleyelim. Emily, pazarlama alanında çalışan, 20’li yaşlarında Amerikalı bir kadındır. Çalıştığı şirket Paris’teki bir şirketi bünyesine katmıştır ve patronu bir yıllığına oraya gidecektir. Ancak son anda ortaya çıkan hamileliği nedeniyle, Paris’e Emily’yi gönderir. Ve bu sürpriz karar Emily’nin hayatını kesinlikle çok değiştirir.
Chicago’daki sevgilisini geride bırakarak geldiği bu yeni şehir, ondan bazı şeyleri alırken yepyeni güzellikler katar. Kültürel olarak hiç alışık olmadığı bu yerde, Emily çokça eleştirilen davranışlarda bulunur. Ancak dizi bizleri Paris’in büyülü havasına soktuğu için çoğunlukla görmezden gelinebilir.
2 Ekim 2020’de Netflix’te yayınlanan dizinin yaratıcısı, ünlü dizi Sex and the City’nin yaratıcısı Darren Star’dır. Dizinin bazı yönlerden Gossip Girl ya da Sex and the City’ye benzetilmesinin nedeni biraz da bu olsa gerek. Ayrıca MTV ve Altın Küre ödüllerinde de adaylıkları bulunan dizinin IMDb puanı ise 7/10.
Emily in Paris Kaç Sezon, Kaç Bölüm?
Emily in Paris, bahsettiğimiz eleştirilere rağmen sevilen bir dizi. Dizinin ilk sezonunda yaklaşık 30 dakikalık 10 bölüm yer alıyor. Bolca klişeli, bolca entrikalı ve bolca Paris’li bu dizinin bölümlerini tek bir oturuşta bitirmek işten bile değil. Hele de Emily’nin başına gelen aksaklıkları nasıl çözeceğini merakla beklerken…
Geçtiğimiz kasımda Netflix, ‘DEUX İS ALWAYS BETTER THAN UN‘ sloganıyla ikinci sezonu müjdeledi. Dizi ekibiyse, şirketleri Savoir adına bir belge yayınladı. Bu belgede “Emily’nin Paris’teki zamanını uzatarak, halihazırda kurduğu ilişkileri ilerleteceğini, kültürümüzde daha derine ineceğini ve belki de birkaç kelime Fransızca öğreneceğini umuyoruz” sözleriyle yeni sezonun geleceği resmileşti.
Emily in Paris Konusu
Paris’te yeni işine başlayan Emily, bu yeni şehre uyum sağlamakta zorluk yaşar. Daha doğrusu uyum sağlamayı pek istemez, şirketin ve diğer insanların ona uymasını ister. Bu tavrı nedeniyle Fransız eleştirmenlerden bolca eleştiri alır. Ki zaten dizideki Fransızlar da onu Ringarde(Avam) olarak nitelendirir. Emily, genellikle lüks markalardan giyinmeyi tercih ediyor. Ancak giyim tarzına modadan anlamayan insanlar tarafından bile rüküş denilebilir. Ki moda şirketi Savoir’in onun hakkında neler düşündüğünü siz hayal edin.
Bu uyum sağlama sürecinde alt komşusu yakışıklı şef Gabriel, onun tatlı sevgilisi Camille, dobra arkadaşı Mindy arasında Emily entrikalarla yaşayıp gider. Ancak “çapkın” Fransız erkekler tarafından da başı bir türlü boş kalmaz. İşinde de şaşırtıcı derecede başarılı olan Emily, ünlü modacılar tarafından tanınır hale gelir. Bunda aşırı hızlı büyüttüğü sosyal medya hesabının da payı büyük tabii.
İşlerin yolunda gittiğini söylesek de bizdeki yaz dizisi karakterleri gibi, Emily başını sakarlıklarından kurtaramaz. Sona doğru, klişeleşmiş fakat insana tatlı gelen bu karmaşaların içinde kaybolacağınızı söyleyebiliriz. Fakat bazen de karakterlere gıcık olabileceğinizi de eklemeden geçmeyelim.
Emily in Paris Oyuncuları
Ünlü oyuncuların da yer aldığı dizimizin oyuncuları şu şekilde:
Emily Cooper: Lily Collins
Gabriel: Lucas Bravo
Camille: Camille Razat
Mindy: Ashley Park
Sylvie: Philippine Leroy-Beaulieu
Antoine: William Abadie
Julian: Samuel Arnold
Emily in Paris Karakter Analizleri
EMILY COOPER:
Kendine çok güvenen, uyum sağlamaktan çok insanların ona uymasını isteyen, gerçeklikten uzak bir karakter. Fransızcaya ve Fransız kültürüne son derece uzak olan Emily, bu yüzden şirket çalışanları tarafından sevilmez. Ancak bunu bir basamak olarak gören Emily, herkesin onu sevdiğini düşünür. Dizide de bolca geçen Serena Van Der Woodsen karakterine benzetilen genç kadını sevdiren tarafı ise olaylara olumlu tarafından bakabilmesi.
GABRIEL:
Kariyerinde umut vaat eden genç ve yakışıklı aşçı, tesadüfen tanıştığı komşusu Emily’le beklenmedik şekilde yakınlaşır. Fakat bu yakınlaşma işlerin sarpa sarmasına yol açacaktır. Fazlasıyla idealist olan Gabriel, işinde başarılı olmak için her şeyi geride bırakacak birisidir.
CAMILLE:
Fazlasıyla arkadaş canlısı bir kadın olan Camille, Emily’nin Paris’te yaşadığı zorluklar üzerine ona yardımcı olmaktadır. Kısa sürede kendini sevdirecek kadar sempatik olan kadın varlıklı bir aileden gelmektedir. Bir sanat galerisinde çalışan genç kadın, işi dolayısıyla Emily’nin ihtiyacı olabilecek bağlantılara sahiptir.
MINDY:
Şangaylı aşırı zengin bir aileden gelen Mindy, ailesinin şarkıcı olmak istemesini reddeden ailesini terk ederek Paris’e taşınmıştır. Ancak eski varlıklı hayatını geride bırakan Mindy çocuk bakıcılığı yapmaktadır. Fransa ve Amerika insanlarına yaptığı eleştirilerle kendini Emily’ye sevdiren Mindy dizinin en renkli karakterlerinden.
SYLVIE:
Savoir şirketinde Emily’nin patronu olarak çalışan Sylive, Emily’nin tavırlarını oldukça saygısızca bulmaktadır. Özel hayatında oldukça karmaşık ilişkilere sahiptir. Emily geldiğinde daha da karışan ilişkileri ve kızın sakar halleri bazen çileden çıkmasına sebep olur. Moda şirketinin patronu olduğunu kanıtlayacak şekilde başarıyla geliştirilen tarzı onu oldukça çekici göstermektedir.
ANTOINE:
Savoir’in çalıştığı parfüm şirketi Maison Lavaux’un sahibi olan Antoine, Sylvie ile yasak ilişki yaşamaktadır. Çapkın ve etkileyici bir adamdır. Ayrıca kelimelerle de arası çok iyi olan adam ondan etkilenmeyecek kadın olmadığını düşünür. Moda hakkında geri kalmış görüşleri olsa da Emily’nin yenilikçi yaklaşımları ilgisini çeker.
JULIAN:
Başlarda Emily’nin yeni şirketine uyum sağlamasını zorlaştırsa da sonradan çok yakın olurlar. Modaya fazlasıyla ilgili olan Julian, dizideki tasarımcı Pierre Cadault’un hayranıdır.
Artıları ve Eksileriyle Emily in Paris
- Dizinin yaratıcısı Darren Star, artık geride kalmış Fransız klişelerini gerçekmiş gibi gösterdiği için bolca eleştiri almış. Dizide Fransızların, feminist düşünceden uzak, kadınları birer meta olarak gören bakış açıları olduğunu ima ediyor. Ayrıca saygısız ve kaba olduklarını, iş ahlaklarının bulunmadığını da vurgulaması eleştirilerin pek de haksız olmadığını kanıtlar nitelikte.
- Emily’nin Fransız erkekleri tarafından yüzeysel şekilde arzulanması, sığ bir bakış açısının hâkim olduğunun vurgulanması da bir diğer nokta.
- Ayrıca moda üzerine çalışan bir şirkette, patronu Sylvie başarılı bir şekilde stilize edilmiş. Ancak Emily’yi sanki on yıl öncesinde, Gossip Girl setindeymiş gibi görmekteyiz. Ne yazık ki, bu özensiz styling diziye bir eksi puan daha getirmiş.
- Ancak bölümlerin su gibi akıp gittiği, dizinin içinde kaybolacağınız da söylenmese olmayacaklardan. Klişe fakat yine de diziden gözlerinizi ondan ayıramıyorsunuz.
- Ve en önemlisi ise Paris. Havasına, suyuna aşk işlemiş şehirde her iş bir şekilde tutunmayı başarıyor. Bu dizi için de öyle olmuş, yurt dışına çıkamadığımız günlerde Paris manzaraları ile içimizi ferahlatmış.